Eğitim Sitesi

Ölçü Nedir? Ölçü Hakkında Kısaca Bilgi

Ölçü Terimi Hakkında Bilgiler

Edebiyat Terimi Olarak Ölçü:

1. Sözün birtakım bölümlere ayrılarak, her bölümün hece sayısınca ya da hem sayı hem de hecelerin açıklık kapalılık, uzunluk kısalık yönünden denkliği.

2. Bir şiirdeki dizelerin hece ve durak bakımından denk oluşu.

 

Türkçe-Dil Bilgisi Terimi Olarak Ölçü:

Şiirde, hecelerin sayılarına ya da heceyi oluşturan seslerin uzunluk ve kısalıklarına göre bir düzen oluşturulur. İşte bu düzene ölçü denir.

 

Müzik-Dans Terimi Olarak Ölçü:

Bir müzik parçasının eşit süreli bölümleridir. Bu eşit süreli bölümleri ayıran ve porteyi dikey olarak kesen çizgilerse ölçü çizgileridir. Ölçülerin çeşitleri portenin başına anahtardan hemen sonra konulan rakamlara ölçü gösteren rakamlar denir. Ölçü gösteren rakamlardan alttaki rakam değer parçasını, üstteki ise her ölçüde o değer parçasından kaç tane bulunacağının göstergesidir. Örnek: Dört dörtlük bir ölçünün nota birimi dörtlük olup iki bölüt'e ayrılır. Bir Ölçü'de, dört tane dörtlük oranında nota bulunur. 4/4 sayıları ile gösterilir. Dört Dörtlük Ölçü, dört birimli, ikişerli bir ölçüdür. Altı Sekizlik bir ölçüde ise nota birimi noktalı dörtlüktür. Üç bölüte Bir ölçü içinde, 6 tane sekizlik nota bulunur. 6/8 sayıları ile gösterilir. İki Dörtlük Ölçüde nota birimi dörtlük olan bu sistem iki bölüt'e ayrılır. Bir ölçüde, iki tane dörtlük oranında nota bulunur ve 2/4 sayıları ile gösterilir. Mesure (Fr.).

 

Yapı-Dekorasyon Terimi Olarak Ölçü:

Belirleyici bir kurala göre herhangi bir büyüklüğe sayısal bir değer atanmasıdır. Başlı başına bir disiplini olan ölçü, teknik bilginin en temel ve zorunlu uzantısıdır ve ölçüsüz herhangi bir teknoloji de düşünülemez. Projede ölçü; cisimlerin uzunlukları, genişlikleri ve enlerini anlayabilmemiz için bu boyutlara atanmış sayısal değerdir.

 

Emlak ve Gayrimenkul Terimi Olarak Ölçü:

Kadastro parsellerinin sınırlarının belirlenmesi amacıyla günümüzde elektronik aletlerle yapılan ölçü işlemi.

 

    Benzer Edebiyat Terimleri

    Vurgu: 1- Konuşma, okuma sırasında bir hece veya kelime üzerine diğerlerinden daha farklı olarak yapılan baskı, aksan. 2- Sözcüklerde, cümlelerde, dizelerde yan yana gelen sözcüklerin kimi hecelerin ötekilerine oranla daha dik ve baskılı söylenişi.

    Darayak: Âşık edebiyatında kafiye olma olasılığı düşük sözcükler. Âşıkın karşılaşma ya da atışma sırasında en azından dört ayak kafiye bulması gerekir. Diğer âşık da aynı ayakta dört sözcük söylemek zorundadır. Darayak bu durumda işe yarar. Darkapı olarak da adlandırılır.

    Şaheser: Nesilden nesile geçen, benzeri yazılamayan yüksek değerdeki edebi eser. Şaheserlerin başlıca özellikleri şöyle sıralanır: Zengin bir kültür birikimi sonucu yazılır, her devrin okuyucusu tarafından aranır, okunur ve takdir edilir, zamanla yayılır, ulusal ve uluslararası unsurlar içerir, pekçok yabancı dile çevrilir, türünde yazılan yeni eserlere örnek olur.

    Barok: Aşırı derecede süslü sanat tutumu. Batı edebiyatlarında dengeden çok harekete, düşünceden çok duyuma, biçimlerin serbestçe yaratılmasından duyulan coşkuya önem veren, abartmalı, etkileyici, çelişkiden çekinmeyen edebiyat akımı. "Mamafih, bütün şiirimde şekil bakımından bir çeşit barok hâlâ hükmünü sürdürüyordu." - N. Hikmet

    Diğer terim sözlüklerini de inceleyebilirsiniz.

    Online Edebiyat Terimleri Sözlüğü