Eğitim Sitesi

Bono Nedir? Bono Hakkında Kısaca Bilgi

Bono Terimi Hakkında Bilgiler

Ekonomi, Bankacılık Terimi Olarak Bono:

1- Düzenleyenin imzasını, düzenleme tarihini, alacaklının ismini, bono veya emre muharrer senet sözcüklerini içeren bir taahhüt,borç senedidir. Taahhüt senedinin bono sayılabilmesi için bu şartları içermesi gerekir. Düzenleme yeri veya ödeme yeri ifadelerinden birinin bulunmaması bononun niteliğini değiştirmez. Ancak her ikisi de belirtilmemişse taahhüt senedi bono değil adi senet kabul edilir.

2- Vadesi 1 yıldan kısa olan, çıkaran kurum tarafından öngörülen vade sonunda belli bir bedelin ödenmesinin taahhüt edildiği menkul kıymetlerdir. Hazine Müsteşarlığı tarafından çıkarılan bir yıldan kısa vadeli ihraçlar, Hazine Bonosu adı altında işlem görmektedir. İngilizce karşılığı olan "Bond" ifadesi ise, ABD Hazinesi ihraçları için, 10 yıldan uzun vadeli kıymetleri ifade etmektedir (maksimum 30 yıl). Benzer şekilde "note" ifadesi 1-10 yıl arası, "bill" ifadesi ise 1 yıl ve daha kısa ihraçlara yönelik olarak kullanılmaktadır.

3- Emre yazılı senet. Bir kişinin başka bir kişiye ya da onun emrine, belli bir sürede belli miktardaki parayı ödeme taahhüdü.

4- Bir şirketin vade tarihine kadar belirli aralıklarla faiz ve belirlenen vade dolduğunda da belli bir miktar para ödeyeceği vaadini gösterir belge.

 

Hukuk Terimi Olarak Bono:

1- Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenen, alacağın miktarını, borçlusunu ve ödenme zamanını gösteren belge.

2- Bir kimsenin diğer bir kimseye veya onun emir ve havalesine, belirlenen vadede, belirli bir tutarı ödeme taahhüdünü içeren, özel biçim ve hükümlere tabi ticari senet; emre yazılı senet.

 

Tarih Terimi Olarak Bono:

Belirli bir sürenin sonunda, belirli bir paranın, belirli bir kimseye ödeneceğini belirten senet.

 

    Benzer Ekonomi, Bankacılık Terimleri

    Ortodoks İstikrar Programı: Uluslararası Para Fonu IMF'nin 1970'li yıllardan bu yana enflasyonla mücadele eden ülkelere tavsiye ettiği programlara genel olarak verilen addır. Ortodoks kelimesi burada klasikleşmiş, klişeleşmiş istikrar programları anlamında kullanılmaktadır. Bu programda IMF ücretlerin dondurulmasını, program öncesi belirli bir oranda devalüasyon sonrası yavaşlatılmış kur politikasını tavsiye eder ve tüketimi kısarak enflasyonun kontrol altında tutulmasını önerir. Bu klasik program bir çok uygulayıcı ülkede başarıya ulaşamamış, hatta enflasyonun daha da hızlanmasına neden olmuştur.

    Valör (Value Date): 1- Bankacılık işlemlerinde faizin başladığı gündür. Mevduat açılışlarında, valör paranın yatırıldığı günün ertesi iş günüdür. Kredilerde ise, müşteri kredi kullanırsa valör aynı gün, kredi kapatırsa ertesi iş günüdür. 2- Üzerinde anlaşma sağlanan bir işlemin, fiilen yerine getirileceği örneğin, karşılıklı olarak hesaplara alacak ve borç kaydedileceği tarihtir. Benzer şekilde bir fonun, örneğin mevduatın sahibi tarafından fiilen kullanılabileceği tarihi ifade eder.

    Acenta: Aracı kurum ile imzalanan acentalık sözleşmesi çerçevesinde, sermaye piyasası araçlarına ilişkin alım ve satım emirlerinin aracı kuruma iletilmesine ve gerçekleşen emirlerin tasfiyesine aracılık eden bankalardır.

    Faiz: 1- Üretim faktörlerinden sermayenin elde ettiği getiridir. Diğer bir ifade ile ödünç alınan paranın kullanımı için ödenen fiyat. 2- Bir borcun genellikle toplam meblağın yüzdesi olarak belirlenen ücreti. Faiz oranı belirtilen dönem için ücretlendirilir. Mesela yıllık yüzde on beşlik faiz oranı bir yıllığına borç alınan her 100Є için ücretin (diğer masraflar hariç) 15Є olması anlamına gelir. Ayrıca Yıllık Yüzde Oranına bakın.

    Diğer terim sözlüklerini de inceleyebilirsiniz.

    Online Ekonomi, Bankacılık Terimleri Sözlüğü