İncelenen insanın, duygu, düşünce, davranış ve tutumlarını saptamak amacı ile yüz yüze yapılan sözlü söyleşidir. Güvenilir bir görüşme için görüşmecinin alanında uzman olması, ortamın ve görüşme süresinin, görüşülen insanı olumlu ya da olumsuz yönde etkilemeyecek biçimde düzenlenmesi gereklidir.
Online Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji, Mantık Terimleri Sözlüğü
Bir şeyi belirtmeye yarayan şey, belirti, im, işaret.
1- Önem vermek, göz önünde bulundurmak, ayrı tutmak.
2- Korumak.
Olayları kendiliğinden oluşan oluşum biçimleri içinde amaçlı ve sistemli olarak izlemek ve kaydetmektir. Sosyolojide, toplumsal yaşamla ilgili olayları oluşum koşulları içinde amaçlı ve sistemli bir biçimde izlemek ve kaydetmektir.
Eski evlerde, içinde yıkanılabilir biçimde yapılmış küçük bölme.
Demokrasilerde, kişi hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınması amacı ile yasama, yürütme, yargı güçleri ayrı organlarca kullanılır. Demokrasilerde yasama gücünü parlamento, yürütme gücünü hükümet, yargı gücünü bağımsız mahkemeler kullanır. Bu güçler arasındaki ilişkilerin sınırları yasalarca belirlenmiş ve özellikle yasam ve yürütmenin (parlamento ve hükümetin) yargıya müdahalesi olabildiğince azalmıştır.
1- Organizmanın, gereksinimini karşılamak üzere bir davranışı yapmaya istekli duruma gelmesidir.
2- Bir gereksinimi ve hedefe yönelik olan davranışı ifade eden terim; özelde, edinilmiş sosyal gereksinimler için kullanılır.
1. Hayvan ya da insanda organizmayı belirli bir amaca yönelik davranışa iten sürecin tümüne güdülenme denir.
2. Organizmanın içinden veya dışından gelen güdülerin etkisi ile harekete geçerek davranışta bulunma ve doyum sağlama sürecine güdülenme denir.
Bir ülkenin ulusal sanayisini korumak amacı ile dışarıdan gelen mallara koyduğu sınırlamadır. Gümrük aynı zamanda ithalat ve ihracat üzerinde de denetimi sağlar.
İnsanların pratik ihtiyaçlarını karşılamak için, kendi deneyimleriyle elde ettikleri sıradan bilgilere gündelik bilgi denir.
Gündelik Bilgi Özellikleri
1. Duyumlara ve algılara dayanır.
2. Yaşamı kolaylaştırır.
3. Yaşantılar ve deneyimler sonucu elde edilir.
4. Herhangi bir yöntemi yoktur.
5. Sistematik değildir, mantıksal tutarlılığı olmayabilir.
6. Görelidir.
7. Kesin sonuç içermez.
Varlığın onu algılayan kişi tarafından hoş, iyi olarak değerlendirilmesidir.
Almanya'da öğrencilerin üniversiteye hazırlandıkları okul.
Bir defa görülen veya işitilenlerden doğru olarak hatırlanabilen miktar.
1- Bir ülkede yaşayan, ortak bir kültüre ve yaşam geçmişine sahip insanlar bütünü.
2- Aynı ülkede yaşayan, aynı uyrukta olan insan topluluğu.
3- Devletin üzerinde egemenlik hakkını kullanıp yönettiği insanlardır.
Ortamda olmayan uyarıcıların varmış gibi algılanmasıdır.
Uyum. Bir tümün parçaları arasında bulunan uygunluk.
Kişilerin, nesnelerin, olayların, yaşam deneyimlerinin, öğrenilen bilgilerin istenildiğinde bellekte yeniden canlandırılmasıdır. Hatırlama, belleğin tanımadan daha ileri ve üst düzeydeki bir işlevidir.
1- Güdülerin engellenmesi sonucu, insanın içine düştüğü gerilim.
2- Engellenmişlik duygusunun çok şiddetli bir şekilde yaşanmasıdır.
Duygusal olarak herhangi bir nesneden hoşlanmak.
1- Yaşamda gerçekten ve bizzat kendisi için istenen tek şeyin, ahlak alanındaki en yüksek değer, nihai ve en yüksek iyinin haz olduğunu savunan öğreti.
2- En üstün iyinin haz olduğunu ileri süren Aristippos'un öğretisi.