Göğüs.
Online İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimleri Sözlüğü
İnanç ve bilgiyi kiliseyle, özellikle Aristoteles'in bilimsel sistemini uyumlu bir biçimde birleştirmeye çalışan Orta Çağ felsefesi.
Sovyet Bloğu ülkeleri ile Batılı güçler arasında 1945'den 1990'a kadar devam etmiş olan uluslararası siyasi ve askeri gerginlik. Genel kabule göre soğuk savaş Sovyetler Birliği'nin dağılması ve Berlin Duvarının yıkılması ile sona ermiştir.
Çözelti.
Bazı kuşların tepelerinde bulunan uzunca tüy, tuğ.
Toplumun bütün meselelerini bizzat devletin müdahalesi ile çözmeyi benimseyen yöntem.
Bir devletin kendi ülkesinin sınırları dışında egemenlik kurarak yönettiği ekonomik veya siyasal çıkarlar sağladığı ülke, sömürülen ülke, müstemleke, koloni.
Sömürge edinme siyaseti. Genel olarak bir devletin başka ulusları, devletleri, toplulukları, siyasal ve ekonomik egemenliği altına alarak yayılması veya yayılmayı istemesi, müstemlekecilik.
Bir topluluğa düşünceler, duygular aşılamak amacıyla söylenen uzunca çoşkulu ve güzel söz, nutuk, hitabe.
Vurgunculuk.
Vurguncu.
Meslek bilgisini artırmak için birinin gözetimi, bakısı altında yapılan çalışma.
Bir kimsenin, bir kurum veya bir toplum içindeki durumu. Kadro bakımından bağlı olduğu durum, pozisyon. Tüzük.
Sürer durum.
Süregelen durumu korumaya meyilli olan. Değişime direnen.
1- Bir ulusun veya uluslar topluluğunun, barış ve savaşta benimsenen politikalara destek vermek amacıyla politik, ekonomik, psikolojik ve askerî güçleri bir arada kullanma bilimi ve sanatı.
2- Önceden belirlenen bir amaca ulaşmak için tutulan yol.
1- Askerî bir görüş açısının önemini belirten, savaşı doğrudan doğruya ilgilendiren (Her şey için kullanılır.).
2- Önceden belirlenen hedefe varmak için izlenen yol, askeri konumu önemli olan yer.
3- İzlemsel. Önemli. Stratejiye ilişkin.
Gizlice cana kıyma ve kötülük etmeye kalkışma.
Görev, yetki vb. kötüye kullanma.
Suda çözünerek büyük bir ısı açığa çıkaran, şurup kıvamında, renksiz, kokusuz, 10 °C'de katılaşan bir sıvı, kara boya, zaç yağı.