Eğitim Sitesi

Online İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimleri Sözlüğü

Online İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimleri Sözlüğü

Saltanat

Bir ülkede hükümdarın, padişahın, sultanın egemen olması.

Saltanat Şûrası

1- Osmanlı Devleti'nde görüş alma amacıyla, devlet ileri gelenlerinin, din adamlarının genelde padişah başkanlığında açılan ve oylama ile tavsiye niteliğinde bir karar verilen toplantı.

2- Savaş, barış gibi fevkalade konularda devlet adamlarıyla ilim irfan sahibi insanların görüşlerini almak üzere bizzat padişahın da hazır bulunduğu üst düzey toplantıdır.

3- Sevr Antlaşması'nın imzalanmasından önce, İstanbul'da padişahın başkanlığında büyük memurlardan oluşan olağanüstü meclis.

Sanatoryum

Özellikle veremli hastaların iyileştirilmesi için kurulmuş sağlık kuruluşu.

Sancak

1- Bayrak ve özellikle yazı işlemeli, kenarları saçaklı ve gönderli bayrak.

2- Osmanlı yönetim örgütünde il ile ilçe arasında yer alan yönetim bölgesi.

Saraç

Koşum ve eyer takımları yapan veya satan kimse.

Satıh

Yüz, yüzey, alan.

Saylav

1- Milletvekili.

2- Seçmek, saymak, hesaba katmak.

Seciye

Yaradılış, huy, karakter.

Sefaret

Elçilik, sefarethane

Seferberlik

Bir ülkenin silahlı kuvvetlerini savaşı hazır duruma getiren, ülkenin ekonomisini, yönetimini ve savaş gereklerine uyacak duruma sokan hazırlık ve önlemlerin tümü. Bu durumun ilan edildiği veya savaşın sürdüğü dönem.

Sempatizan

Duygudaş.

Senato

Bazı ülkelerde yaş ve eğitimlerine göre seçilmiş parlamento üyelerinden oluşan meclis. Üniversite yasasına göre seçilen ve rektör başkanlığında toplanan yüksek karar organı. Senatörlerin toplandıkları yer. Eski Roma'da özellikle soylulardan oluşan yöneticiler meclisi.

Sentez

Birleştirme.

Sevk

Gönderme, götürme.

Seyrisefain

Dolanma, dolaşım. Gemicilik, denizcilik.

Seyrüsefer

Trafik.

Sıkıyönetim

Olağanüstü zamanlarda ve durumlarda ülkede güvenliğin sağlanması için ordunun yardımıyla gerçekleştirilen yönetim, örfi idare.

Sınai

Sanayi ile ilgili.

Sikke

1- Mevlevi dervişlerinin giydikleri yüksek ve tepesi düz keçe külahtır. Sikkenin başa giyilen yeri (ağzı) tepesinden biraz daha genişçe, bir karış üç parmak boyunda, dövme keçeden yapılan bir başlıktır. Külah da denen bu başlık deve tüyü renginde olur. İç içe geçen iki külahtan yapılır.

2- Osmanlılarda; Madenî para, Madenî paralara vurulan damga.

Silüet

Bir nesnenin yalnız kenar çizgileriyle, tek renk olarak beliren görüntüsü.

Diğer İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimleri

İlk Sayfa ... 26 27 [28]29 30 ... Son Sayfa

İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimleri Sözlüğünde Kayıtlı Terim: 707

Terimler Sözlüğü Ana Sayfa