Kuşatma.
Online İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimleri Sözlüğü
Elinden bir şey gelmeyen, güçsüz, beceriksiz.
Hükümler.
Durumlar, haller, vaziyetler. Davranışlar. Olaylar.
1- Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü.
2- Bu kuralları toplayan kitap.
Eski Türk gelenek, görenek, töre ve hayatına uygun, Doğuluca, alafranga karşıtı.
Eskiden Orduda erlikten ilerleye ilerleye yetişen subay.
1- Bir devletin yönetim biçimini belirten, yasama, yürütme, yargılama güçlerinin nasıl kullanılacağını gösteren, yurttaşların kamu haklarını bildiren temel yasa, kanunuesasî.
2- Bir devletin dayandığı temel esasları ve ana kuruluşunu gösteren belgedir.
Kısa veya özlü anlatımı olan güldürücü hikâye, fıkra.
Devletler arasında bir veya birkaç anlaşmanın imzalanmasıyla oluşan ittifaklara verilen ad. Anlaşma, uyuşma, uzlaşma, mutabakat.
İki veya daha fazla devletin saldırmazlık, savaşta iş birliği vb. konularda kararlaştırdıkları ilkelere uygun davranmayı kabul etmeleri durumu, ahit, muahede, pakt.
Australian and New Zealand Army Corps (Avustralya ve Yeni Zelanda Kolordusu) kelime
lerinin baş harflerinden oluşur. Birinci Dünya Savaşı sırasında Çanakkale
Cephesi'nde İngilizlere destek vermek amacıyla savaşmışlardır.
Kazı bilimi.
Eskiden kullanılan, yaklaşık 68 santimetreye eşit olan uzunluk ölçüsü birimi.
1975-1985 yılları arasında faaliyet gösteren Ermeni silahlı örgütü.
Bir yerin düzen ve güvenlik içinde bulunması durumu, düzenlilik, güvenlik.
Devlet yasalarına karşı gelen, isyan eden.
İki veya daha fazla sayıda toplum ya da grubun kültürlerinin giderek bütünleşmesi, yok olması.
Çağdaş.
Eskiden tarım ürünlerinden onda bir oranında alınan vergi.