Eğitim Sitesi

Mahlas Nedir? Mahlas Hakkında Kısaca Bilgi

Mahlas Terimi Hakkında Bilgiler

Edebiyat Terimi Olarak Mahlas:

Kimi şair ve yazarların yapıtlarında kullandıkları takma ad. Özellikle divan edebiyatı şairleri tarafından kullanılmıştır.

 

Osmanlı Türkçesi Terimi Olarak Mahlas:

Eskiden bir şiirin son beytinde kullanılması adet olan, şairlerin kullandığı takma ad.

 

Tarih Terimi Olarak Mahlas:

Genellikle Divan şiiri ve Türk halk şiiri ozanlarının yapıtlarında kullandıkları ve tanındıkları takma addır.

 

Sosyal Bilgiler Terimi Olarak Mahlas:

Takma ad.

 

Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimi Olarak Mahlas:

Asıl addan başka kullanılan ikinci ada verilen isimdir, şairler şiire başladıkları vakit böyle ikinci bir ad alırlar, onu şiirlerinde kullanırlardı. Devlet memuriyetine girenlerin bazılarına da amirleri tarafından mahlas verilirdi.

 

    Benzer Edebiyat Terimleri

    Aliterasyon: 1. Şiir ve nesirde uyum sağlamak için söz başlarında ve ortalarında aynı ünsüzün veya aynı hecelerin tekrarlanması. 2. Bir dizede ya da cümlede kulağa hoş gelecek bir uyum sağlamak amacıyla aynı seslerin yenilenmesi. 3. Şiir ya da düzyazıda bir uyum yaratmak amacıyla aynı sesleri taşıyan sözcükleri sık sık ve art arda tekrarlamak. Örneğin: Seherlerde seyre koyuldum semayı, deryayı Tevfik Fikret Karşı yatan karlı kara dağlar kayıptır. Dede Korkut

    Rubai: 1. Divan edebiyatında dört dizeden oluşan ve belirli aruz kalıpları ile yazılan, dört dizelik divan şiiri nazım biçimi. 2. Aruz ölçüsünün belirli kalıplarına göre yazılan dört dizeli manzume

    Haşv Ya Da Haşiv: Yazıda gereksiz söz bulunması. Eş anlamlı sözcüğü sık sık kullanmak, anlam için gerekli olmayan kelimeler bulundurmak, aynı fikri değişik kelimelerle tekrar etmek, aynı anlama gelen kelimeleri art arda söylemek, yazıya yabancı fikir ve hayal karıştırmak haşivdir. Eskiler seci, söz sanatları ve vezin için yazı veya şiire fazla söz katarlardı. Edebiyatımızda haşiv örnekleri çok fazladır. Ü (ve) edatıyla bağlanan eş anlamlı sözler sık sık kullanılmıştır. Örnek: Ahd ü peyman, bey ü füruhi, ceng ü harb, etraf ü cevanib, feth ü küşad, ferid ü yekta, ilm ü irfan, medh ü sitayiş, sehl ü asan, vak ü zaman... Şeyh Galib'in şu beyti haşvin açık bir örneğidir: Var mı hele söylenmedik söz Kalmış mı meğer denilmedik söz Haşv müfsid ve gayr-i müfsid olmak üzere ikiye ayrılır. 1. Haşv-i müfsid: Anlatımı bozan söz kalabalığı için kullanılır. Yazarın neyi nasıl anlatacağı hakkında kesin fikri olmazsa fikir anlaşılmaz hale gelir, maksat ifade edilmez. 2. 2. Haşv-i gayr-i müfsid: Fikri anlaşılmaz hâle sokmayan söz kalabalığı için kullanılır. Kabîh, malih ve mutavassıta olmak üzere üçe ayrılır. a. Haşv-i kabîh: İfadeye çirkinlik veren fazlalıklar. Söylenmiş bir fikrin eş anlamlı kelimelerle tekrarlanmasında kabîh haşiv görülür. b. Haşv-i melih: Söze güzellik ve kuvvet kazandırmak için söylenir. Gereksiz gibi görünen bu sözler ikinci derecede anlam ifade ederler. c. Haşv-i mutavassıta: İfadeye güzellik vermediği gibi çirkinlik de vermeyen fazla söze denir. Pek fark edilmeyen eş anlamlı kelimelerin tekrarıyla meydana gelir. Bir beytin iki mısrasının baş ve son parçaları arasında bulunan parçalara da haşiv denir.

    Neoklasizm: 20. yüzyıl başlarında Simgeciliğe bir tepki olarak doğan klasik beğeniyi, klasik söyleyişi canlandırmayı amaçlayan sanat ve edebiyat akımı.

    Diğer terim sözlüklerini de inceleyebilirsiniz.

    Online Edebiyat Terimleri Sözlüğü