Esin.
Online İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimleri Sözlüğü
Temel düşünce (Prensip), temel inanç, umde, unsur, prensip.
Hazine malı bir gelir kaynağının belli bir ücret karşılığında kişilere satılması yöntemi.
Başkalarına tanınmayan özel, kişisel hak veya şart, ayrıcalık.
1- İçerleme, gücenme, kırılma.
2- Bir şeyden etkilenmek, çok öfkelenmek.
1- Toplum düzenini ve yapısını daha iyi duruma getirmek için yapılan köklü değişiklik, iyileştirme, devrim, reform.
2- Değişme, bir durumdan başka bir duruma geçme, toplum ve devlet hayatında kısa sürede meydana getirilen değişiklik.
1- Gelişme, gelişim.
2- Meydana çıkma, aşikâr olma.
1- Gelişme, gelişim.
2-. Meydana çıkma, aşikâr olma.
Birisinin zihninde oluşmuş izlenim.
Uyanma, uyanış.
Bir taşınmazın alacağa karşılık güvence olarak tutulması.
Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü. İstenç.
Gericilik.
1- Kötü iş yapma, kötülük etme.
2- Yiyicilik.
3- Yalan söyleme, hile yapma.
Yurtlandırma.
Ökçeli, konçsuz ayakkabı
Rus, Leh, Sırp, Hırvat, Çek ve Bulgar gibi milletlere dillerindeki yakınlık nedeniyle verilen ortak ad.
Bir görevde, bir işte kullanma.
Düşman saldırısını karşılayıp savmak ve durdurmak, düşmana karşı savunma yapmak amacıyla düzenlenmiş yer.
Bağımsızlık.