Mualla kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Yüce, Yüksek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Dövüş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kavga, Şike
Bilindik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Malum, Bilinen
Fethetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Almak, Girmek, Savaşarak Almak, Ülke Açmak
Sanı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zan
Kolera kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Veba
Yanka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Film
Zindelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinçlik
Düşmanlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yağılık, Adavet, Husumet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Afişe Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak
Farz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baş Koşul, Tutma, Sayma, Allah Buyruğu
Akmamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesilmek
Nişangâh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hedef, Bakıncak
Sınamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denemek, Tecrübe Etmek, Muayene Etmek, İmtihan Etmek
Prensip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kural, İlke
Boğazlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek, Kesmek
Müdür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yöneten, Yönetici, İdareci, Başöğretmen, Yönetmen
Kabiliyetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetenekli, Becerikli
Silah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pusat, Yarak, Etken Araç, Savut
Arkalıksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sedir
Münasebet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Gerekçe, İlişik, İlişki, Neden, Sebep, Temas, Vesile, Bağıntı, İlgi, Yakınlık, Uygunluk
Gözbağcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İllüzyonist
Sefaret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçilik, Elçilik
Simsarlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aracılık
Hazır Para kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nakit
Hint Bademi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kakao
Günahkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fail, Sanık
Münfesih Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağılmak
Kargaşalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fesat, İhtilal, Fitne, Şuriş
Meyletmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönelmek, Eğilmek, Yeltenmek
Yön kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cihet, Cephe, Husus, İstikamet, Semt, Taraf, Veçhe, Yan
Önceden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evvelce, Peşin, Peşinen
Entegre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tümleşik, Bütünleşik
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.