Farz kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Baş Koşul, Tutma, Sayma, Allah Buyruğu
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Ahlaki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Törel
Çingene kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Cimri
Haliyle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olduğu Gibi; Doğal Bir Sonuç Olarak, İster İstemez
Tesanüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanışma
Kof kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Değersiz, İçi Boş, Mazmunsuz, Bilgisiz, Yetkisiz, Güçsüz, Dermansız
Mal Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Gelmek, Oturmak, Patlamak
Şart Şurt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kural
Bağlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düğümlemek, Söz Almak, Takmak, Cezbetmek, Tamamlamak, Tutmak, Tutturmak, Yok Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Rantabilite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Getirimlilik, Verimlilik, Kazançlılık
Dosya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dizeç, Şahsi İş
Öğreti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnanç, Meslek, Mezhep, Doktrin
Radikal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kökten, Köklü, Kesin, Köktenci
Koruma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Himaye, Muhafaza, Müdafaa, Vikaye
Jips kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçı, Alçıtaşı
Valf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vana
Müdahale Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlişmek, Karışmak
Rölatif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntı, Bağıl
Ahali kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk, Halk, El, Nüfus
Elyaf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lifler, Teller
Mirat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayna
Öksürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yötelmek
Havza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölge, Mıntıka, Tekne
Göverti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sebze
Mukavemetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Güçlü
Refahlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müreffeh, Rahat
Kaidesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuralsız
İşlem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ameliyat, İş, Muamele
Paradoksal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çelişkili
Ahbapça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçten
Gardırop kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Giysilik
Yağız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esmer, Siyah, Yiğit
Kuşatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Muhasara Etmek, Sarmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.