Münasebet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Alışveriş, Gerekçe, İlişik, İlişki, Neden, Sebep, Temas, Vesile, Bağıntı, İlgi, Yakınlık, Uygunluk
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
İnce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, Kibar, Nazik, Edepli, Narin, Nüktedan, Yufka, Zarif, Zayıf
Tazyik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basınç, Baskı, Zorlama, Sıkıntı Verme, Sıkıştırma
Aldırmaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lâkayt, Kayıtsız, Rahat
Aralık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ara, Mesafe, Geçenek, Koridor, Yarı Açık, Kânunuevvel, Uygun, Elverişli Durum, Fırsat, Ayakyolu, Fasıla, Sıra, Vakit
Yatkın Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaraşmak
Tem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tema, İzdem
Ehliyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeterlik, Yetenek, Kabiliyet, Sürücülük Vesikası, Uzluk, Yetki
Danışma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müracaat, İstişare, Müzakere, Müşavere, Konuşma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Dosya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dizeç, Şahsi İş
İnleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Figan
Çenebaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalçene, Konuşkan, Lafçı, Boşboğaz, Nakkal
İspatlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İspat Etmek, Kanıtlamak
Tatmin Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doymak, Rahatlamak
Arsa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saha, Toprak Sahası, Yer
Telakki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış, Değerlendirme, Görüş
Erik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alça, Kayısı
Çivilemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mıhlamak, Öldürmek, Vurmak
Tükenmeyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmez
Laf Anlamaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaba
Aklanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beraat
Muallimlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğretmenlik, Bilimcilik
Endişeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılı
Avlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakalamak, Tutmak, Kandırmak, Aldatmak
Küçük Çay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dere
Sukut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşme
Arık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ark, Su Yolu, Temiz, Güçsüz, Enez, Cılız, Sıska, Zayıf, Kuru, Çorak
Radikal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kökten, Köklü, Kesin, Köktenci
Cüzam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Miskin Hastalığı
İtila Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yücelmek, Yükselmek
Uhuvvet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kardeşlik
Fırtına kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
Re'sen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Danışmaksızın, Açıklamaksızın
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.