Ab-ı Hayat:Farsça, hayat suyu manasınadır. Bu suyu içenin ölümsüz olacağına inanılır. Aynı manaya gelen başka Devamını Oku
Abrizci:Farsça, su döken demektir. Mevlevi tekkelerinde abdesthane temizleyicilerine verilen isim. Kennas Devamını Oku
Âdâb:Edeb kelimesinin çoğulu olan bu kelime, izlenmesi gereken esaslar, görgü kuralları gibi manaları i Devamını Oku
Adak:Türkçe'dir. Arapça'sı nezr'dir. Allah'a ibadet niyetiyle taat türünden bir işin yapılmasını taahhü Devamını Oku
Adem:Arapça, Vücud'un zıddı olup yokluk manasına gelir. Devamını Oku
Âfet:Arapça musibet anlamına bir kelime. Kötü huylarda bulunan zararlar ve musibetler. Manevi eğitimde, Devamını Oku
Afitab:Farsça, güneş anlamına gelir. Afitab-ı Vücûd : Varlık güneşi, varlığın kaynağı membaı. Devamını Oku
Ağuş:Farsça, kucak demektir. Sırları kavrama. Devamını Oku
Ağyar:Arapça, gayr kelimesinin çoğulu olup, lügatta yabancı, el, başkası gibi manaları ihtiva eder. Tasa Devamını Oku
Ahir:Arapça, son demektir. Her şeyin evvel ve ahiri Allah'tır. Halife olan insanın bu hilafeti, Evvel i Devamını Oku
Ahiret:Arapça, dünyanın zıddı. Dünya, nisbeten daha yakın anlamına gelirken, ahiret, dünyaya nispetle son Devamını Oku
Ahlak:Arapça, hulk'un çoğuludur. Huylar demektir. Ahlak, insanın manevi seciyesini temyiz eden hususiyet Devamını Oku
Ahrar:Arapça hür kelimesinin çoğuludur, hürriyet sahibi olanlar, hür kişiler demektir. Dünya kayıtlarınd Devamını Oku
Ahval:Arapça hal kelimesinin çoğuludur, haller demektir. Devamını Oku
Âlem:Arapça, kâinat, güneş sistemi ve çevresindeki dönen gezegenler topluluğu, cihan, dünya, bütün varl Devamını Oku
Aşık: Allah'a erişmek isteyen kişi. Devamını Oku
Aşk:İlahi aşk, kulun Allah'a olan sevgisi. Devamını Oku
Cezbelenmek:Zikir veya sohbet sırasında, ansızın yerinden sıçrayarak "Hayy" diye bağıran için kullanılan tâbir Devamını Oku
Çile:Nefsi köreltmek için yapılan terbiye, çekilen çile. Farsça, kırk anlamına gelen çihil'den türemiş Devamını Oku
Dergâh:Farsça. Kapı, eşik, kapı yeri, sığınılacak yer, makam, tekke gibi mânâları vardır. Tarikat mensubu Devamını Oku
Derviş:Farsça. Fakir, dilenci, dünyadan yüz çeviren, kendini Allah'a veren kişi. Tarikat mensuplarının ço Devamını Oku
Din:Din, akıl sâhiplerini kendi irâde ve istekleriyle dünya ve âhirette saâdet ve selâmete kavuşturan Devamını Oku
Edep:Her konuda haddini bilip, sınırı aşmamak, insanlara iyi muamelede bulunmaktır. Sünnet üzere yani P Devamını Oku
Evliya:Arapça velî kelimesinin çoğulu olup dostlar anlamını ifade eder. Hayatını nefis mücadelesi ile geç Devamını Oku
Evrad:Arapça, virdler demektir. Her vakit dil ve ağızda dolaşan söz. Tarikatların pirleri veya onlardan Devamını Oku
Fakîr:Arapça, mala ihtiyacı olan kişi demektir. Fakir, fena fillâh makamındadır. Kişinin kendinde gördüğ Devamını Oku
Fazilet:Arapça, olgunluk, erdemlilik, üstünlük gibi anlamları ihtiva eder. Fazilet insanın doğuştan getird Devamını Oku
Fenafillah (Fena Fi'llah):Arapça, Allah'ta fani olmak demektir. Kulun zât ve sıfatının, Allah'ın zât ve sıfatında fani olmas Devamını Oku
Fenafişşeyh (Fena Fi'ş-Şeyh):Arapça, şeyhte fâni olmak demektir. Müride göre şeyhi, gözü önünde görmekte olduğu en olgun Müslüm Devamını Oku
Gevher:Farsça, cevher demektir. Mânalar ve İlâhî sıfatlar. Devamını Oku
Tasavvufi-Tasavvuf Terimleri Sözlüğü