Hoşgörülü olmak, hata payı bırakmak.
Online Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji, Mantık Terimleri Sözlüğü
Devletin yasal egemenliğinin bölgelere göre değiştiği ancak tüm bölgeler için geçerli merkezi yasaların da olduğu devlettir. Devlet içinde yer alan devletçikler (federe devletler) kendi yasalarını kendileri yaparlar. Ancak tüm devletçikler ulusal savunma, dış ticaret, dış politika gibi konularda merkezi devlete bağlıdırlar.
Toplumun ve sosyal olayların özü ve anlamı üzerinde felsefe araştırmaları. Toplumun özü ve nasıl olması gerektiği üzerindeki felsefe öğretileri.
Toplumu meydana getiren bireylerin yükümlülükleri ve haklarının kökenlerini açıklayan sözleşme.
Bir grubun varlığını sürdürmesi için etki yapan çeşitli kuvvetler sonucu grup üyelerinin birlik hâline gelmesi durumu. Toplumsal yapının çeşitli ögelerinin birbirini tamamlaması.
Bir toplumda maddi ve manevi kültür unsurlarının bir araya gelerek bir anlam ifade edecek ve işleyen bir bütün oluşturacak biçimde birbirini tamamlayamaması sonucu var olan toplumsal birliğin bozulması.
Toplumsallaşma sonucu ortaya çıkan davranış.
İyi, kötü, doğru, yanlış, güzel, çirkin gibi toplumların beğenilerinden kaynaklanan ve onları yansıtan ölçüt.
Toplumun düşünce ve inanışları mal ve hizmetlerin değerlerinin belirlenmesinde etkili olur. Örneğin; Domuz etinin Müslüman toplumlarda ekonomik değeri yoktur.
İnsanların toplumsal gereksinimlerinin giderilmesine yönelik güdülerdir.
Toplumsal tabakalar arasındaki geçişkenliğe toplumsal hareketlilik denir.
Belli özellikleri bakımından bir arada düşünülen insan topluluğuna kategori denir.
Her toplumun kültür ögelerinin farklılığı nedeniyle ortaya çıkan ve diğer toplumlardan ayırt edilmesini sağlayan kendine özgü özellikleri.
Toplumsal Kontrol Mekanizmaları
Toplumda düzeni sağlayan kuralların, toplumda yer alan birey ve grupları, ortak değer, inanç ve ölçülere uymaya zorlamasıdır.
Toplumun gereksinmelerinden doğan, toplumsal yapıda yer alan norm ve değerleri korumak açısından zorunlu, nispeten sürekli örgütlenmelere toplumsal kurum denir.
Belirli bir durumda uygun olan veya olmayan tutum veya davranışın ne olduğunu belirleyen ve yaptırımla desteklenen ortak toplumsal ölçütler.
İnsanlar arası ilişkilerden doğan, bir defada olup biten yeri ve zamanı belli toplumsal oluşumlara toplumsal olay denir. Örneğin, Ahmet ile Ayşe'nin evlenmesi, Türkiye'deki 1974 genel seçimi birer toplumsal olaydır.
Toplumsal olayların tekrar etmesiyle doğan, mekandan ve zamandan bağımsız kavramlardır. Örneğin, Ahmet ise Ayşe'nin evlenmesi bir toplumsal olayken evlilik bir toplumsal olgudur. Türkiye'deki 1974 genel seçimi bir toplumsal olayken seçim bir toplumsal olgudur.
Bireyin statülerine toplumun verdiği değere prestij denir. Prestij kavramı, toplumdan topluma ve aynı toplumda zaman içerisinde değişen dinamik bir kavramdır. Örneğin, Cumhuriyetin kuruluş yıllarında öğretmenlerin prestiji (saygınlığı) yüksekken, günümüzde işletme, maliye, bankacılık gibi meslek gruplarının prestiji artmıştır.
Toplumun, belirli toplumsal statülerdeki kişilerden, yapmalarını beklediği davranışlara toplumsal rol denir. Örneğin toplum, doktorlardan, giyimlerinden hastalarıyla ilişkilerine varıncaya kadar belirli davranışlar bekler. Toplumun bireyden beklediği rollerle, bireyin gerçekleştirdiği roller arasında farklılıklar gözlenebilir. Farklı statülerin birbirleriyle olan ilişkileri rol pekişmesine ya da rol çatışmasına neden olabilmektedir.