paralel kelimesinin mecaz anlamı

paralel kelimesinin mecaz anlamı:
Aynı zaman içinde gelişen veya aynı özellikleri gösteren (olay, düşünce vb.).

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

göstermek kelimesinin mecaz anlamı Sert bir biçimde karşılık vermek.

kurban kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir ülkü uğrunda feda edilen veya kendini feda eden kimse. 2. Bir kazada veya felakette ölen kimse. 3. Maddi ve manevi bakımdan felakete sürüklenmiş, insani değerlerini yitirmek zorunda kalmış veya bırakılmış kimse.

saymak kelimesinin mecaz anlamı 1. Geçer tutmak. 2. Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı dolayısıyla bir kimseye değer vermek, hürmet etmek. 3. Önemsemek. 4. Gibi görmek, kabul etmek. 5. Hesaba katmak, dikkate almak.

saydam kelimesinin mecaz anlamı Açık seçik, belirgin.

odun kelimesinin mecaz anlamı Kavrayışsız ve kaba kimse.

aforoz etmek kelimesinin mecaz anlamı Darılıp biriyle konuşmamak, ilgiyi kesip kendinden uzaklaştırmak, toplum tarafında dışlanmak.

hokkabaz kelimesinin mecaz anlamı Başkalarını aldatarak yalan dolanla iş gören.

boğaz kelimesinin mecaz anlamı Yiyeceği içeceği sağlanan kimse.

dağ adamı kelimesinin mecaz anlamı Kaba, görgüsüz kimse.

olgunluk kelimesinin mecaz anlamı İnsanların bilgi, görgü ve hoşgörü bakımından gereği kadar gelişmiş olma durumu, yetkinlik, kemal.

saf kelimesinin mecaz anlamı Kurnazlığa aklı ermeyen, kolaylıkla aldatılabilen.

tekel kelimesinin mecaz anlamı Bir kişi veya kuruluşun herhangi bir alanda kazandığı büyük güç.

avlamak kelimesinin mecaz anlamı Yalan dolanla tuzağa düşürmek, kandırmak.

şekerleme kelimesinin mecaz anlamı Oturduğu yerde hafif ve kısa süreli uyuma.

sosyete kelimesinin mecaz anlamı Anamalcı toplumlarda kentsoylu sınıfın etkili katmanlarıyla, yüksek bürokratların oluşturduğu dar ve sınırlı çevre.

karambol kelimesinin mecaz anlamı Çarpışma, birbirine çarpma, karışıklık.

turfanda kelimesinin mecaz anlamı Zamansız ortaya çıkan.

yokluk kelimesinin mecaz anlamı Fakirlik, yoksulluk.

kasap kelimesinin mecaz anlamı Kan dökücü, hunhar.

kısır döngü kelimesinin mecaz anlamı Aynı olumsuz sonucu veren, çözüm getirmeyen durumların tekrarlanması, sürdürülmesi.

anaç kelimesinin mecaz anlamı 1. Çok şey bilen, deneyimli, bilgili. 2. Çok kurnaz kimse.

bakmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Beslemek, geçindirmek. 2. Gözetlemek, ilgilenmek. 3. Anlamak, farkına varmak.

mekanizma kelimesinin mecaz anlamı Oluş, ortaya çıkış, işleyiş.

yanık kelimesinin mecaz anlamı Duygulu, dokunaklı, acındırıcı, etkili.

domuz kelimesinin mecaz anlamı Hain, aksi, ters, inatçı.

fellah kelimesinin mecaz anlamı Kara derili.

destek kelimesinin mecaz anlamı 1. Maddi ve manevi yardımcı, dayanak. 2. Yardım.

tatsız kelimesinin mecaz anlamı Hoşa gitmeyen, can sıkan.

idmanlı kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir duruma alışmış ve onu yadırgamaz hale gelmiş olan.

çatallaşmak kelimesinin mecaz anlamı İki veya daha çok olasılık göstererek anlaşılması güç bir duruma gelmek.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü