1. Geçer tutmak.
2. Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı dolayısıyla bir kimseye değer vermek, hürmet etmek.
3. Önemsemek.
4. Gibi görmek, kabul etmek.
5. Hesaba katmak, dikkate almak.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
perçinlemek kelimesinin mecaz anlamı Sağlamlaştırmak, güçlendirmek.
arkalamak kelimesinin mecaz anlamı Bir kimseden yana çıkmak, bir kişiyi başkalarına karşı korumak, bir kişiyi kayırmak.
ocak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyin en çok bulunduğu veya yapıldığı yer, merkez. 2. Ev, aile.
cizvit kelimesinin mecaz anlamı Fesatçı.
çalmak kelimesinin mecaz anlamı Zamanı boşa harcatmak, ziyan edilmesine yol açmak.
yer demir gök bakır kelimesinin mecaz anlamı 1. Şartların zor, imkânların kısıtlı olduğu durumlarda söylenen bir söz. 2. Hiçbir yardım ve umut olmadığında kullanılan bir söz.
sondaj kelimesinin mecaz anlamı Bir durumu, bir düşünceyi öğrenmek için yapılan yoklama, araştırma.
sarkmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yolunu uzatmak. 2. Taciz etmek, rahatsız etmek.
lapacı kelimesinin mecaz anlamı Vücutça toplu ve iri olmasına rağmen direnci az olan.
yoksulluk kelimesinin mecaz anlamı Verimsizlik, yetersizlik.
zebani kelimesinin mecaz anlamı Zebella.
kubarmak kelimesinin mecaz anlamı Çalımlı bir tavır takınmak.
yoz kelimesinin mecaz anlamı Soysuz, yozlaşmış.
zincir kelimesinin mecaz anlamı Art arda sıralanmış şeyler.
bülbül kelimesinin mecaz anlamı Sesi çok güzel olan kimse.
toparlanmak kelimesinin mecaz anlamı Para yönünden durumunu düzeltmek.
direk kelimesinin mecaz anlamı En önemli kimse.
akraba kelimesinin mecaz anlamı 1. Oluşmaları bakımından kaynakları özdeş olan şeyler. 2. Biri ötekinin sonucu olan şeyler.
teşvik kelimesinin mecaz anlamı Bir kimseyi kötü bir iş yapması için kışkırtma, ayartma.
âlem kelimesinin mecaz anlamı 1. Kendine özgü birçok niteliği bulunan şey. 2. Eğlence yaşamı, sazlı sözlü eğlence. 3. Kendine özgü nitelikleri olan, ilginç ve değişik yer ya da kişi. 4. İçsel dünya, duygu, düş, düşünce gücü.
arapsaçı kelimesinin mecaz anlamı Çözümlenemeyecek kadar karışık durum.
ezilmek kelimesinin mecaz anlamı Açlık sıkıntısı duymak.
yakınlaşmak kelimesinin mecaz anlamı Aralarında sıkı ilişki doğmak.
tat almak kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyden hoşlanmak, zevk almak.
alamet kelimesinin mecaz anlamı Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne.
karabaş kelimesinin mecaz anlamı Evlenmemiş, evlenmek istemeyen adam.
kılıf kelimesinin mecaz anlamı Yolsuz bir işe bulunan sudan gerekçe.
gerilim kelimesinin mecaz anlamı Sıkıntı.
acı çekmek kelimesinin mecaz anlamı Üzülmek, üzüntü içinde kalmak.
tütmek kelimesinin mecaz anlamı Yaşamak, varlığını sürdürmek.