Tıkız kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Berk, Katı, Muhkem, Sıkı, Tıknaz, Dolgun, Şişkin, Kalın, Yağlı, Yoğun
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Filiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürgün, Töz
İma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üstü Kapalı, Anlamlı, Belirsiz, İham, İşare, Kinaye, İşaretleme, İhsas, İmleme, Anlaştırma, Dolaylı Olarak Anlatma
As kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bey
Boşlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhmal, Bırakmak, Sermek
Beslengi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evlatlık, Hizmetçi
Ezel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öncesizlik, Başlangıcı Olmayan
Meşakkat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Sıkıntı, Zorluk
Cinsilatif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kontak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlantı, İlgi, Temas, Dokunma, Dengesiz
Muvasalat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulaşmak, Varmak
Zorba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derebeyi, Baskıcı, Acımasız
Viyolonist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kemancı
Oyalanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldanmak, Avunmak, Beklemek, Eğlenmek, Sallanmak
Aşınmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yenik
Cüsse kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gövde, Yapı
Direk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazık, Sütun
Esbabımucibe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerekçe
Gündüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gün
Girgin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sokulgan, Girişken, Pişkin
Telmih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anıştırma, İham, İm, İşare, İmleme
Ötleğen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalı Bülbülü
Markaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gölgeleme, Adam Tutma
İnikâs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yankı
Takaza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azarlama, Başa Kakma
Düzenlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tertip Etmek, Düzeltmek, Tanzim Etmek, Açmak, Dizmek, Hazırlamak, Yapmak, Düzen Vermek
Pansiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Barınak
Lanse kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yansıtma, Tanıtma
Dren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ark
Biyoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dirim Bilimi, Hayat İlmi
Mevzilenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevki Tutmak
Konsulto kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konsültasyon
Sahtecilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekârlık
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.