Meşakkat kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Güçlük, Sıkıntı, Zorluk
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Divan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanepe, Meclis, Sedir, Taht
Yordam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çeviklik, Çalım, Meleke, Kılavuz, Yardımcı, Çabukluk, Yeti
Fehamet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değer
Bibliyofil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kitapsever
Alım Çalım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş
Doğrulamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak, Teyit Etmek, Tasdik Etmek, Ayarlamak, Desteklemek
Talancı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapulcu
Süzgün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahmur, Güçsüz, Zayıf
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Çapraşık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girift, Karışık, Muğlak
İskambil Kâğıdı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâğıt
Pürüzlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
Tuhaf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Antika, Cins, Garip, Gülünç, İlginç, Alışılmamış, Yabancı, Yadırganan, Şaşırtıcı, Anlaşılmaz
Biçare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zavallı, Çaresiz, Gariban
Anane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelenek, Örf
Tırmık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tarak
Danışıklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muvazaa
Haramzade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Piç
Taahhütlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alındılı, Bağıtlı
Tırabzan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhaccer
Eğimli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meyyal
Tağyir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozma, Değiştirme, Başkalaştırma, Özgertme, Başkalama
Tertip Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak, Sıralamak, Dizmek, Düzmek, Düzen Vermek, Düzenlemek
Haliyle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olduğu Gibi; Doğal Bir Sonuç Olarak, İster İstemez
Klon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kopya
İçli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, Hassas
Sıkıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza
Aşikârlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vuzuh
Mazbata kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutanak
Yağdırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamak, Savurmak, Söylemek, Vermek
Güllelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurşunlamak, Vurmak
Pinek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tünek
Muadele kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beraberlik, Denklem
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.