İma kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Üstü Kapalı, Anlamlı, Belirsiz, İham, İşare, Kinaye, İşaretleme, İhsas, İmleme, Anlaştırma, Dolaylı Olarak Anlatma
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
İşaret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İz, Alamet, Bel, Belirti, Damga, Delalet, En, Eser, Gösterge, İm, Koku, Nişan, Anlamlı İz
Böbürlenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Böbür
Duble kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkil, İkili, İkiz, İki Katı
Sitem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkışma, Gücenme, Yakınma
Mahluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaratık
Mülayemet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşaklık
İçsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Kuru
Serüven kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Macera, Sergüzeşt
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Halkiyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Folklor, Halk Bilimi
Sefahat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğlence, Uçarılık
Rumuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Simge, İşaret
Bit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kehle
Ruam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakağı
Yücelmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yükselmek
Nesil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döl, Ev, Göbek, Kuşak, Tohum, Üren, Soy
Rayiha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koku
Genişlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tevessü Etmek, Ferahlamak, Büyümek, Gelişmek, Kabarmak, Şişmek
Tabanvay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayan
Şeref kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onur, Ün
Marazlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Olmak, Hastalanmak
Çepeçevre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etrafını Alarak, Yüzük Kaşı, Fırdolayı
Hissetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duyumsamak, Sezinlemek, Anlamak, Duymak, Paykamak, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak
İstinkâf Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Sakınmak
Tahsilât kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alımlama, Toplama
İtidalli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ilımlı, Soğukkanlı
Filolog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dilbilimci
Vakıa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olgu, Gerçi, Olay
Simil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bacı, Hemşire, Kız Kardeş
İşler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ameliyat
Camgöz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köpek Balığı, Tamahkâr
Hibe Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak
İspit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Jant
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.