Sahtecilik kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sahtekârlık
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Budun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Millet, Ulus, Kavim
Zammetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katmak
Kaynama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Feveran, Galeyan, Kaynak
Hasretini Çekmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özlemek
Şube kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büro, Dal, Kol, Bölüm
Bakıncak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nişangah
Şutlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Kovmak, Yollamak
Kozmolojik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evrenbilimsel
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Pinel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yel oku
Örfi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Törel
Sayvan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarkık Örtü; Kulak Kepçesi
Şiraze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şerit; Düzen, Çığır
Tanzim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, Düzenli, Düzgün, Düzenleme, Yasama, Yoluna Koyma
Latif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Leziz, Yumuşak, Hoş, Gökçer Yepelek
Müsadere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elkoyma
Sumsuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yumruk
Cins kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Çeşit, Garip, Kabil, Kök, Nev, Soy, Tuhaf, Tür, Zümre
Dehşet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Yılgı, Olağanüstü, Ürküntü, Yılın
Mabut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tapıncak, Tapı
Odacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hademe, Müstahdem
Temeddüh Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Övünmek
Atılganlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cesaret
Rambursman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödeme, Geri Ödeme
Hırslanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek
Giç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Enayi
Ortaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıfat-fiil
Bekletmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak
Sirayet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Dağılmak, Geçmek
Boyunbağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kravat, Kolye
Üs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Esas, Kök, Temel, Özek, Dayanak
Egzersiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alıştırma, Meşk, İdman
Vekillik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakmanlık, Bakanlık, Vekâlet
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.