Leylaç kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Üçkâğıtçı
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Defnetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gömmek, Toprağa Vermek
Acele kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk, Tez, İvedi, İvedilikle, Hızlıca, Hemen, Tacilî, Telesik
Tutmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Alıkoymak, Avlamak, Bağlamak, Başlamak, Beğenmek, Benimsemek, Bürümek, Girişmek, İzlemek, Kalmak, Kaplamak, Kapmak, Kavramak, Kullanmak, Müdafaa Etmek, Saklamak, Sarmak, Saymak, Sunmak, Taraftar Olmak, Tutuklamak, Uğramak, Ulaşmak, Varmak, Yakalamak, Yapışmak, Yapmak, Yenmek, Yönelmek, Zapt Etmek
Yığınla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çok
Resital kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinleti
Vesika kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belge, Senet
Fevkalade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü, Beklenmedik, Görülmedik, İşitilmedik; Aşırı, Çok Fazla
Haberdar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haberli, Muttali
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Müstehase kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fosil
Kinci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kindar
Sarkınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak
Kaba But kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıç
Yağış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yağmur
Komando kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıncı
Yazıklanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teessüf
Kertme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çentik
Keniz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cariye
Klitoris kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bızır, Dılak
Feminen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kadınsı
Başta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkin, Özellikle
Başka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diğer, Ayrı, Değişik, Farklı, Özge, Öbür, Sair
Cıcık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süs
Mazot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süt
Kontak Lens kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lens
Yüzmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Soymak
Başvekil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başbakan
Tasalanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hüzünlenmek, Gamlanmak, Düşünmek, Kaygılanmak, Meraklanmak
Afili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli
Söylence kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Efsane, Mit
Ceylan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geyik, Ceren, Ahu
Bulunmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Düşmek, Gezmek, Olmak, Yatmak
Portbagaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bagaj
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.