Resital kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Dinleti
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Razı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygun Bulan, Benimseyen, İsteyen, Onaşmış, Onaşık
Kolye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyunbağı, Gerdanlık
Kapı Zengi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tokmak
Beytülmal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devlet Hazinesi
Takrir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyiş, Anlatış, Önerge, Yerleştirme
Himaye Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esirgemek, Gözetmek, Kayırmak, Kollamak, Korumak
İncelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Edep, Letafet, Nezaket, Zarafet
Hikâyecilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öykücülük
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Arkalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korumak, Arkasına Almak, Yüklenmek, Müzaheret etmek
Medya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Medya'nın eş anlamı yoktur, sözlük anlamı: İletişim ortamı, iletişim araçları, kitle iletişim araçlarının tümü.
Adamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Niyet Etmek, Ayırmak, Nezretmek, Vadetmek
Cariye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halayık, Köle, Esir, Hizmetçi, Keniz
Aşçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahçı, Aşpaz, Lokanta
Hapishane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapis, İçeri, Kafes, Mahpus, Tekke, Tutukevi, Dam
Liralık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lira
Şandellemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırtmak
Sütre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Perde
Göymek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakmak
Kendi Hâlinde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sessiz
Ezelî Takdir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazgı
Beyin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dimağ, Akıl
Teşrikimesai kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emektaşlık, İş Birliği
Bürüme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstila
Hakem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yargıcı, Yargıç
Vacip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerekli
Dayanabilen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı
Öncel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Selef
Salavat Parmağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşaret Parmağı
Simetri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakışım
Yeltemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak, Teşvik Etmek
Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak, Görmek, Kılmak, Yapmak
Vesvese kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntu, Şüphe, İşkil, Evham, Kuşku
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.