Defnetmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Gömmek, Toprağa Vermek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Rezerv kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, İhtiyat, Yedek, Saklanmış, Biriktirilmiş, Henüz İşletilmemiş
Obur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boğazlı
Tarife kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanıtmalık
Mihrak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Merkez, Odak
Şeş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Altı
Müşkülat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çetinlik, Güçlük, Güçlükler, Zorluk, Zorluklar
Kökelen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Semiz
Sarkıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Damla Taş, Stalaktit
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Sarıerik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayısı
Matine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gündüz Seansı
Menetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kadağan Etmek, Yasaklamak
İhtarname kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Protesto
Mıh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çivi, Mismar, Üvendire
Sohbet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Söyleşi, Yarenlik
Üşenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erinmek, Tembellik Etmek, Yüksünmek
Önem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ehemmiyet, Hüküm, Yer
Garantilenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesinleşme
Kavuşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erişmek, Birleşmek, Buluşmak, Katılmak, Ulaşmak, Varmak, Vuslat
Tevil Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
Türev kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müştak
Mahsuben kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hesabına
Defosuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlam
Teselsül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Silsile, Sıra
Dil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar, Gönül, Lisan, Yürek
Teçhizat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Donatım, Donanım
Leke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kara, Karaltı, Kir, Pis, Şaibe
İhtilaç Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çırpınmak
İstimzaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoklama
Sınırlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalmak
Çalgı Aleti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalgı
Ağızsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sessiz, Yumuşak Huylu
Fakir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fukara, Kembağal, Kimsesiz, Yoksul, Zavallı, Güçsüz
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.