Müstehase kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Fosil
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Standart kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölçünlü, Ölçün, Tek Örnek
Hastalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dert, İllet, Tutku
Hakça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğrulukla
Tanrısal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlahi
Halik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaratan, Allah
Kilitsiz Küreksiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açık
Engel Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak, Çelmek, Göğüslemek, Menetmek, Önlemek
Kuduz Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kudurmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Paravan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Perde
Pestenkerani kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saçma, Değersiz, Önemsiz
Öğretim Programı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ders Programı, Müfredat Programı
Zırvalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşboğazlık Etmek, Cefengiyat Söylemek, Saçmalamak
Organlar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üyeler
Nick kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takma Ad
Küskün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dargın, Gücenik, Muğber
İmalatçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üretimci
Eylem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fiil, Hareket, İş, Etki, Aksiyon, Ameliye, Ameliyat, Amel
Cevelan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşma, Dolanma, Gezinme, Gezinti
İhbar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bildirme, Duyurma, Haber Verme, Habercilik, Bildirim, Ele Verme
Varoş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Palanka, Sur Dışı
Çift kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkili, Çifte, Eş, Koşa
Belirtik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Belli, Sarih
Zırh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savut, Koruyucu, Koruyan, Müdafi Demirağ
Dilber kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Alımlı
Yoğalmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yok Olmak, Telef Olmak
Üşenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gevşeklik, Tembellik
Jest kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalım
Beşer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnsan, İnsanoğlu
Hızlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süratli, Seri, Çabuk, Hovarda, Çapkın, Uçarı, Şiddetle, Sıkı, Yüksek (Ses)
Hanedan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hanlık, Sülale, Büyük Aile
Tekebbürlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Böbürlenmek
Cünun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delilik
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.