Bitki zararlılarının, doğadaki mevcut doğal düşmanları yardımıyla ekonomik zarar düzeyinin altında tutulması işlemine biyolojik mücadele denir. Biyolojik mücadelede hedef, ilaçlı mücadelede olduğu gibi zararlıları tümüyle yok etmek değildir.
Online Biyoloji Terimleri Sözlüğü
Mitokondrideki elektron ileticisi aracılığıyla bir atom ya da molekülden elektron alınması olayıdır.
Bir bitki ve hayvanın dış ve iç faaliyetinin, çevresinin düzenli çevrimsel değişmesine uyması.
1. Sölenterlerin bazılarının avcılardan korunmak, avlanmak, kendi türüyle veya diğer türlerle ilişki kurmak için çıkardığı mavi renkli ışık.
2. Bazı canlılar tarafından, belirli bir metabolik yol izlenerek ışık meydana getirilmesi.
Bir organizmada, biyolojik işlemler sayesinde ışık üretilmesi.
Bir hücre ya da hücredeki enzim sistemi tarafından ışık çıkarılması.
1. Geniş bir alana yayılmış bitki örtüsü ve bununla ilişkili mikroorganizmalar, mantarlar ve hayvanlar.
2. İklim, fiziksel ve biyolojik çevre etmenlerinin karmaşık etkileşimi sonucunda oluşan ve kolayca belirlenen büyük kommünite.
3. Yeryüzünde geniş bir coğrafik bölge işgal eden, belirli iklim koşulları ve bitki örtüsüne sahip büyük ekosistem.
4. Yaşam kuşakları. Yeryüzünün geniş alanlarına yayılmış bitki ve hayvanların doğal olarak kümelendirilebilicek özellikte olanlarının bulunduğu yaşama alanları.
1. Belli bir habitatta bulunan organizmaların toplam ağırlığı.
2. Beslenme basamağındaki canlıların toplam organik madde ağırlığına biyokütle (biyomas) denir.
Doğadaki modelleri inceleyen, sonra da bu tasarımları taklit ederek veya bunlardan ilham alarak insanların problemlerine çözüm getirmeyi amaçlayan yeni bilim dallarıdır. Kısacası doğanın taklit edilmesine biyomimetik (biyotaklit) denir.
Toprak, hava ve sudaki kirleticilerin giderilmesinde mikroorganizmaların kullanılmasına biyoremediasyon denir.
İnsan ve hayvan sağlığını tehlikeye sokmayacak mikroorganizma türleri seçilip, normalden fazla çoğaltılarak özellikle organik atıkların geri dönüşümü hızlandırılmaktadır. Bu olay Biyoremidasyon olarak adlandırılır.
1. Canlı organizmaların birbirleri ile ilişkilerinin sürdüğü, Dünya'da bütün canlıların yaşadığı 16-20 km kalınlığında hava, su ve kayaç katmanlarından oluşan yeryüzü örtüsü. Biyosferin deniz seviyesinden 8-10 km'si atmofere, 8-10 km'si okyanusların dibine doğru uzanır.
2. Yeryüzünde canlı organizmalar tarafından işgal edilen hava, toprak ve su katlarının tümüdür.
3. Canlı yaşamına uygun, okyanus derinlikleri ile atmosferin 10 000 metre yüksekliğine kadar olan tabakasına biyosfer denir.
4. Canlı organizmaların birbirleriyle ilişkilerinin sürdüğü kayaç, su ve hava katmanlarından oluşan yeryüzü kuşağı.
Canlı yaşamına uygun, okyanus derinlikleri ile atmosferin 10 000 metre yüksekliğine kadar olan tabakasıdır.
Doğadaki modelleri inceleyen, sonra da bu tasarımları taklit ederek veya bunlardan ilham alarak insanların problemlerine çözüm getirmeyi amaçlayan yeni bilim dallarıdır. Kısacası doğanın taklit edilmesine biyotaklit (biyomimetik) denir.
1. Hücre ve doku biyolojisi kültürü, moleküler biyoloji, mikrobiyoloji, genetik, fizyoloji ve biyokimya gibi doğa bilimleri yanında mühendislik ve bilgisayar mühendisliğinden yararlanarak, DNA teknolojisiyle bitki, hayvan ve mikroorganizmaları geliştirmek, doğal olarak var olmayan veya ihtiyacımız kadar üretilemeyen yeni ve az bulunan maddeler (ürünleri) elde etmek için kullanılan teknolojilerin tümüne biyoteknoloji denir.
2. Canlı hücreleri ve mikroorganizmaları kullanarak biyolojik tekniklerle endüstri ve tıp alanında kullanmak üzere materyal üretimi. Antibiyotik, şarap ve peynir üretiminin bakteri ve mantarlar aracılığı ile yapılması.
3. Canlı hücreleri kullanarak biyolojik tekniklerle endüstri, tıp, tarım vb. alanlarda kullanılmak üzere materyal üretimi.
4. Özellikle DNA ve hücreyle ilgili konularda kullanılan biyolojik tekniklere verilen ad.
5. İnsanlara faydalı olan materyali üretmek için hücrelerin ya da canlı organizmaların kullanılması.
1. Canlı olan.
2. Organik hayatla, canlı organizmalarla, ilişkili olma hâli.
Çevrenin canlıları etkilediği gibi, canlılar da çevrelerini ve birbirlerini etkiler. Ortamdaki canlı varlıkların tamamına biyotik faktörler denir.
1-Bir populasyonda ölümlerin en az, çoğalmaların en yüksek düzeyde olması sonucu populasyonun en çok artma oranı.
2-Tüm çevre koşulları optimum yaş dağılımı kararlı olan bir populasyonda doğuştan artış gücü.
1. Canlıların yaşamlarını sürdürmek için uygun çevresel koşullara sahip coğrafi bölgedir.
2. Organizmanın içinde yaşadığı karakteristik alan ya da özel tip habitat, çayır, orman gibi ortamlar.
3. Komüniteler çok sayıda türden oluşabilirler. Bu canlıların yaşamlarını sürdürebilmek için ihtiyaç duydukları coğrafi alana biyotop denir. Komünitede bulunan populasyonların birey sayısı ve ortamın çevresel koşulları biyotopun büyüklüğünü belirleyen temel faktördür.
Biyokütle ve biyolojik olarak parçalanabilir özellikteki atık organik maddeler gibi kaynaklardan elde edilen katı, sıvı ya da gaz haldeki yakıt türü.
1. Döllenmiş bir hayvan yumurtasının erken bölünmeleriyle üretilmiş olan hücrelerden herhangi biri.
2. Emriyonik gelişme sırasında, blastula safhasında zigotun segmentasyonu sonucu oluşan aynı büyüklük ve genetik özelliklere sahip hücreler.
3. Embriyoda bulunan genç hücreler.