İhanet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Hainlik, Hıyanet, Kötücülük, Sadakatsizlik
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Safsata kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgicilik, Sofizm; Boş Söz, Asılsız Söz
Ders kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi Verme İşi, Çimke, Öğüt, İbret, Öğretici İz, İhtar, Muhazara
Muahharen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sonradan
Zındık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinsiz
Batmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boğulmak, Gömülmek, Dalmak, İflas Etmek, Çökmek, Kaybolmak, Dokunmak, Gark Olmak, İncitmek, Kirlenmek, Sançmak, Yemek, Yok Olmak
Rezalet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kepazelik, Maskaralık, Rezillik, Skandal, Laskaralık
Panzehir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağıkıran, Antidot, Tiryak
İnanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Güvenmek, Kani Olmak, Yutmak, İman Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Mezhep kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görüş
Sûr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boru
Asan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kolay
Bırakışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütareke Yapmak
Memuriyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emekçilik, Memurluk
Enstantane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesit
Pekaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nadir, Ender
Caymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vazgeçmek, Dönmek, Fikrinden Taşınmak
Kızgınlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gazap, Hiddet, Hırs, Hışım, Öfke
Kazı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hafriyat, Hâk
Plaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kumsal, Çimerlik, Kumluk
Bakmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aramak, Beslemek, Denemek, Görmek, Gözetmek, İlgilenmek, İncelemek, Karışmak, Korumak, Seyretmek, Uğraşmak
Girişmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak, Girmek, Kalkmak, Koyulmak, Sarılmak, Tutmak, Teşebbüs Etmek
Şilep kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yük Gemisi
Çakırdoğan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çakır, Toğrul
Sinirbilim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nevroloji
Kıskançlık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanmak
Giyit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Giysi
Eter kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lokman Ruhu
Süreğen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müzmin
Yorumlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yorulmak
Münafık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sinsi
Tıpçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıkbilimci
Çıkmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılmak, Görünmek, Artmak, Atlamak, Bitmek, Bulaşmak, Bulunmak, Büyümek, Eksilmek, Erişmek, Gelmek, Gitmek, Görmek, Kazanmak, Kopmak, Koyulmak, Olmak, Oluşmak, Peyda Olmak, Sızmak, Taşınmak, Unutmak, Varmak, Vurmak, Yok Olmak, Yükselmek, Yürümek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.