Bakmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Aramak, Beslemek, Denemek, Görmek, Gözetmek, İlgilenmek, İncelemek, Karışmak, Korumak, Seyretmek, Uğraşmak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Yahudi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Musevi
Kamu Oyu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçtimai Rey
Lokmanruhu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eter
Yer Fıstığı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araşit
Takatuka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı; Takoz; Kül Çanağı
Camia kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk, Cemaat, Zümre
Kerim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asil, Cömert, Soylu, Eli Açık
Erimek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Tükenmek, Yok Olmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Şavullamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
Diktafon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ünalga
Parçalanmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
Öfkelenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alevlenmek, Asabileşmek, Gayzlanmak, Gazaplanmak, Hiddetlenmek, Kızmak, Kudurmak, Sinirlenmek
Yağcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Yaltak, Yalaka
Metan Gazı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hava Gazı
Alfabe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abece, İmcelik, Yazı
Çiroz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz
Mismar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çivi, Mıh
Bulunan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevcut
Basınç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tazyik
Icığı Cıcığı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi
Taksirkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sanık
Misil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Defa, Eş, Kat, Kez, Miktar, Örnek, Benzeş
Muvakkaten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muvakkati
Azami kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maksimum, En Çok, Olanca, En Yüksek, En Büyük
Sahte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Kalp, Uydurma, Yapmacık, Gastan
Beribenzer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alelade, Bayağı, Sıradan
Seza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaraşık, Değer
Sırf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalnız, Salt, Tamamıyla, Büsbütün, Ancak, Baştan Aşağıya Kadar
Tereddüt Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duraklamak
Deminden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demin
Tahassüs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duygulanma
Sabit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durağan, Durgun, Kesin, Oturaklı, Tutarlı, Tanıtlanmış
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.