Kenef kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Berbat, Pis, Tuvalet, Ayakyolu
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kırık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırıntı, Melez, Üzgün
Organ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kılgan, Aza, Uzuv
Nakış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşleme, Bezek, Dantel, Desen, Hile, Motif
Nevroz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sinirce, Sinir Sayrılığı, Sinir Hastalığı
Takke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arakçın
Harabe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Ören Yeri, Örenlik, Enkaz, Kalıntı
Albeni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelgel, Alım, Çekicilik, Hava
Sakinlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Sükûnet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Enerji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erke, Güç
Şehircilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kentçilik
Barama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koza
Yaddaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hafıza
Tahlil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çözümleme
Nihayet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Son, Sonunda
Sabote Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baltalamak
Güneş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gün
Kılıklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Temiz
Zorunluluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluk, Zorunlu Olma, Mecburluk, Mecburilik, Zaruret, Iztırar, Zarurilik
Kötümser kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bedbin, Bozuk, Karamsar, Pesimist
İnşa Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dikmek, Kurmak, Yapmak
Şov kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri
Yerginlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rezalet
Şalgam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çumor
Diretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek
Verimkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
Tasdikli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onaylı
Yıpranmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Külüstür
Yüze Gülmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yılışmak
Pekiştirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sertleştirmek, Katılaştırmak, Sağlamlaştırmak, Beslemek, Sertleşmek, Tahkim Etmek
Anofel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çimil
Açgözlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamahkâr, Doymaz, Haris, Hırslı, Açgöz, Gözü Aç
Gitmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başvurmak, Buyurmak, Çalışmak, Çıkmak, Dayanmak, Değerlendirmek, Düşmek, Geçmek, Gezmek, İşlemek, Karşılamak, Ölmek, Saymak, Ulaşmak, Uzanmak, Varmak, Yakışmak, Yapmak, Yaraşmak, Yetişmek, Yetmek, Yürümek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.