İmtiyaz kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ayrıcalık, Muafiyet, Bırakı, Gedik
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Hevesli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aç, Heveskâr, İstekli, Tutku
Tezgâh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Piştahta, Tersane
Kısacası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasılı, Velhasıl
Arap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zenci
Tutsu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vasiyet
Silüet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gölge, Karaltı
Bükülmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğilmek, Katlanmak, Yönelmek
Rasathane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözlemevi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Mevsimli Mevsimsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gereksiz, Yersiz
Himaye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korunma, Esirgeme, Gözetme, Kayırma, Elinden Tutma
Tasdik Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak
Sıkıntılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Dar, Dumanlı, Kara
Sayfalama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mizanpaj
Temel Taşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak, Esas
İkincil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tali, Sünai
Karakutu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sırdaş
Kaynaşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birleşme, Sıkı Fıkı Olma, Kıpırdanma, Hareketlilik
Müteaddi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçişli
Uzatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Dayamak, Germek, Göndermek, Oyalamak, Uzatmak, Vermek, Temdit Etmek
Deminki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayakki
Han kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kervansaray
Mantalite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış
Paralı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zengin, Varlıklı
Empresyonist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzlenimci
Keder kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Izdırap, Acı, Bulut, Dert, Elem, Gaile, Hüzün, Kasvet, Sıkıntı, Tasa, Üzüntü, Zehir
Hesapçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sayımcı, Tutumlu
Antagonizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşmanlık
Suni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takma, Yapay, Yapma, Yapmacık, Eğreti
Tanen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mazı Tozu
Nam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ad, San, Ün
Usûl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Metot, Tarz, Yol, Yöntem
Kabahatsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suçsuz
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.