Hesapçı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sayımcı, Tutumlu
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Tuf Tuf Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yuhalamak
Tercümeihal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biyografi, Öz Geçmiş
Dahletmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak
Şairlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ozanlık
Sobelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakalamak
Rejisörlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmenlik
Yakışmamış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti
Haczetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girev Götürmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Onarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek, Tamir Etmek, Yapmak
Ulam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nicelik, Nitelik, Zümre, Grup, Kategori
Özgülük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasiyet, Hassa
Yuvarlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek, Gitmek
Şifalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağaltıcı
Liyakat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeterlilik, Kifayet, Uygunluk, Yaraşırlık, Leğim, Yararlık, İfayet
Tevettür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerilim
Görmeden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gıyaben
İlliyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nedensellik
Silüet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gölge, Karaltı
Gammazlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çuğullamak, Kötülemek, Satkınlık Etmek
Şaşakalmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çok Şaşırmak
Sahip Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazanmak, Sağlamak, Yapmak
Seçkin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güzide, Kibar, Mutena, Seçme, Üstün, Elit, Mümtaz
Vekâlet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakmanlık, Vekillik, Bakanlık, Nazırlık, Yetkililik
Küstahça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küstah
Himaye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korunma, Esirgeme, Gözetme, Kayırma, Elinden Tutma
Sefil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Kembağal, Yoksul, Perişan, Zavallı, Bayağı
Bağdaşık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Homojen, Mütecanis
Katık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayran, Edviyat, Huriş, Yoğurt
Bengi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ebedi, Daimi, Cavit, Cavidani, Ölümsüz
Şarj Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüklemek
Totem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ongun
İlaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çare, Merhem, Em, Deva, Derman, Ot, Önlem
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.