Talim kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Öğretim, Alıştırma, Yetiştirme
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
An kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lahza, Kıpı, Zihin, Dakika, Fırsat, Enstantane
Varidat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelir, Gelirler
Pul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Para
Kötüleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gıybet, Jurnal
Acı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Izdırap, Istırap, Keder, Ağır, Ağrı, Ateş, Azar, Çığlık, Dağ, Dokunaklı, Elem, Eziyetli, Felaketli, Göbüt, Kaba, Keskin, Kırıcı, Kötü, Kubat, Meşakkatli, Yara, Zehir, Zehirli
Bir Küme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fazla
Gönç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zengin, Varlıklı
Yazım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmla
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Yanlış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hata, Sehiv, Yanılgı, Hatalı, Aykırı Olan
Cinslik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cinsiyet
Kayırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Himmet, İltimas, Koltuk
Dermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derlemek, Toplamak, Teker Teker Toplamak, Devşirmek
Dövme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Yarma
Sömestre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yarıyıl
Mülahaza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İrdeleme, Görüş, Düşünce
Lenk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksak, Mıymıntı
Aylamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek
Irakgörür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dürbün, Teleskop
Beis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakınca, Engel, Uygunsuzluk, Kötülük, Zarar
Peki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evet, Pekâlâ, Tamam, Yakşı
Kefere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müslüman Olmayanlar, Kafirler
Baliğ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erin
Gözükme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tezahür
Yemeni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tülbent, Çit, Değirmi, Yazma, Ayakkabı
Esas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Başlıca, Gerekçe, Gövde, Hakikat, İlke, Kök, Mahiyet, Omurga, Temel, Üs, Ana Öge, Asal
Şekavet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soygunculuk, Haydutluk
Kötek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baston, Dayak, Sopa
Soysuzlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Yozlaşmak
Fıtri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğuştan, Yaradılışsal, Yaradılıştan
Gözü Sulu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gevrek, Nazik Yürekli
Merkat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabir, Mezar
Muhkem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinç, Gürbüz, Katı, Kıskıvrak, Sağlam, Tıkız, Sağlamlaştırılmış, Berk
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.