Esas kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Başlıca, Gerekçe, Gövde, Hakikat, İlke, Kök, Mahiyet, Omurga, Temel, Üs, Ana Öge, Asal
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Yanlar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etraf
Musandıra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüklük
Tamirci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onarman
Kaşık Düşmanı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Kadın
Kök Salmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oturmuş
Zindelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinçlik
Varak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaprak, Varaka
Tepirlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Hemfikir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kafadar, Aynı Düşüncede, Aynı Görüşte, Oydaş
Yenileşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Modernleşme
Tasrif Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek
Haşin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sert, Zahimli, Kinci, Katı, Gaddar, Berk, Kırıcı, Gönül Kırıcı
İma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üstü Kapalı, Anlamlı, Belirsiz, İham, İşare, Kinaye, İşaretleme, İhsas, İmleme, Anlaştırma, Dolaylı Olarak Anlatma
Güçlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Dayanıklı, Demir, Diri, Gürbüz, Kadir, Korkunç, Kudretli, Kuvvetli, Muazzam, Üstelik, Yüksek
Müşahede Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözlemek, Tarassut Etmek
İbraz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortaya Koyma, Gösterme
Merasimsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sade, Yalın
Şarlatan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcı, Aldatıcı, Yalancı
Bayağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Aşağılık, Pespaye, Hemen Hemen, Âdeta, Kibar Olmayan, Basit, Sıradan, Alelade, Aşağı, Epey, Gerçekten, Hasis, Küçük, Oldukça, Süfli, Yoz
Apse kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıban, İltihap, İrin Birikimi
Kirmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İğ
İtici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soğuk
Tepik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekme
Muahede kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Antlaşma
Züğürt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parasız, Kembağal, Hasta, Pulsuz, Yoksul
Tahdit Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kısıtlamak, Sınırlamak
Tembel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erincek, Kalp, Uyuşuk, Üşengeç
Yayvan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayık
Palmiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Latanya
Güzeşte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş
Mahsustan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle
Kural Dışı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müstesna
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.