Muhkem kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Dinç, Gürbüz, Katı, Kıskıvrak, Sağlam, Tıkız, Sağlamlaştırılmış, Berk
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Mektep kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Okul
Abecesel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alfabetik
Rumuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Simge, İşaret
Çevrilemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
Viyaklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağlamak, Çığırmak
Yoksul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fakir, Fukara, Çorak, Kembağal, Parasız, Sefil, Yetersiz
Daim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devamlı, Sürekli, Ara Vermeden, Boyuna, Daima, Sonsuz
Taşıyan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haiz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Cinnet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delilik
Bühtan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İftira, Karacılık
Bağışlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Affetmek, Teberru Etmek, Hibe Etmek, Görevden Almak, Görevden Çekmek, Lütfetmek, Unutmak, Hoş Görmek, Bağışta Bulunmak
Vale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bacak, Oğlan
Darbelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Vurmak
Orası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ora
Hazzetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoşlanmak, Beğenmek, Haz Almak, Hoşlanmak, Lezzet Almak
Girişik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girift
Tarassut Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözetlemek, Gözlemek, Müşahede Etmek
Bol Bolamat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Refah
Faul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cerime
Taun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Veba
Çıkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Bohça, Çıkın
Sunuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sunmak İşi, Ön, Maruzat, Ön Söz
Telaşsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soğukkanlı
Dominant kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, Başat, Egemen, Hakim, Başta Gelen
Daltonizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Renk Körlüğü
Zül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçaklık, Düşkünlük, Eclaflık, Rezillik
Nezdinde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanında, Katında
Suçlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabahatli, Mücrim
Esirgememek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıymak
Mukadder kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaçınılmaz
Çıkıntılık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtiraz Etmek
Cımbar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Filiz, Sürgün
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.