Subjektif kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Öznel
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Pus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buğu, Sis, Ağartı
Ulaşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İdrak
Yüzüyola kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uslu, Uysal
İllüzyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözbağı, Yanılsama
Devşirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derlemek, Dermek, Toplamak
Vasat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortalama, Orta, Muhit, Ortam, Şerait, Ara
Suret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Betim, Kılık, Biçim, Çehre, Görünüş, Kopya, Nüsha, Resim, Tarz, Yol, Yüz
Şişirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Gösterişli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alımlı, Güzel, Ağır, Ağırbaşlı, Görkemli, Lüks, Oturaklı, Zengin
Karakoncolos kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayalet, Umacı
Müşahede Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözlemek, Tarassut Etmek
Gezici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seyyar, Gezgin
Bile kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte, Da, Dahi, Hatta, Üstelik
Değnek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sopa, Çomak, Cop, Çubuk, Matrak
Solmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Ölmek, Pörsümek
Tahakküm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorbalık, Baskı, Başatlama, Zorbalık Etme
İmtihan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sınav, Sınama
Doz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Miktar
Sayfa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konu, Sahife
Etkili Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
Kuartet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dörtlü
Sergen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cam Bölme, Dolap, Vitrin, Raf
Aşınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıpranmak, İncelmek, Eskimek, Yenmek
Televizyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzleç, Sınalgı
Tıbben kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıkça
Şığımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pike Yapmak
İpotek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girev, Tutu, Rehin
Acınaklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elemli, Kederli, Acılı
Namus Borcu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Borç
Tekke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dergâh, Hapishane
Sürüklemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Getirmek, İtmek, Sevk Etmek, Sürümek
Orantı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oran, Orta, Tenasüp
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.