Müşahede Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Gözlemek, Tarassut Etmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Müsebbip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nedenci, Sorumlu
Oylamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sese Koymak
Alça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erik
Demeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demek Ki
Fiyakalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cakalı
Selametlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uğurlamak
Jüri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seçici Kurul, Yargıcı Kurulu
İllüzyonist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözbağcı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Tarumar Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağılmak, Karışmak
Kıyık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çuvaldız
Baskül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tartı, Kantar
Tabiplik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağaltmanlık, Hekimlik
Telesmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acele Etmek, Aşıkmak
Kürevi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toparlak
İhbar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bildirme, Duyurma, Haber Verme, Habercilik, Bildirim, Ele Verme
Sivrileşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sivrilmek
Kanun Maddesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bent, Fıkra
Öncesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ezeli
Afur Tafur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalım
Yekdillik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mutabakat
Yalancıktan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalandan, Düzmece
Sade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ancak, Düz, Sadece, Yalın, Yalnız, Gösterişsiz, Şekersiz
Baldız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görümce
Başa Düşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak
Uçuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uçmuş, Solmuş, Hafif, Kabarcık, Soluk, Solgun
Koltuklama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kompliman
Dede kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyükbaba, İhtiyar, Yaşlı, Baba, Büyük Baba, Cet
Bahar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkyaz, İlkbahar, Yaz, Baharat
Fizibilite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapılabilirlik
Işık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fer, Nur, Ziya, Şavk
Patolojik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş
Leksikografi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözlükbilim
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.