Televizyon kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: İzleç, Sınalgı
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Niçe Niçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaçar
Yiyecek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azık, Gıda, Rızık, Taam, Kayıt, Mekulat
İyonik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yükünsel
Görme Engelli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Âmâ, Kör
Kararlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Azimli, Ölçülü
Yayla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Plato
İnançlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mümin
Satranç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şahmat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Başvekil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başbakan
Jeolog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yer Bilimci
Şavullamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
Şasi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çerçeve; Otomobil İskeleti
İfrat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
Katmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eklemek, Beslemek, Karıştırmak, Koymak, Salmak, Ulamak, Vermek, İlave Etmek
Arna kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanal
Fihrist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dizin, İçindekiler, Katalog
Sağ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esen, Sağlam, Katıksız, Canlı
Işıltılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Işıl Işıl, Işıldak
Terlan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğan
Kaşmer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maskara, Soytarı
Mahşer Günü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıyamet
Name kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mektup, Betik
Dergâh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekke
Avlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayat
Barometre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basınçölçer
Terekküp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bileşme
Kilolu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Şişman
Yönelmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dönmek, Gelmek, Tutmak, Teveccüh
Seçmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saylamak, Ayırmak, Bulmak, Görmek, Tanımak, Teşhis Etmek, Farklı Görmek, Üstün Görmek
Alavere Dalavere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hile
Oya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tentene, Dantel
Mevzun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün, Ölçülü
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.