Nekbet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Düşkünlük, Talihsizlik
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Meydanca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pist
Anayasa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Esas Kanun, Konstitüsyon, Temel
Feda Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözden Çıkarmak, Harcamak, Kıymak, Satmak
Kimisi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bazısı, Kimi
Bergüzar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hatıra, Armağan, Yadigâr
Kolon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sütun
Anif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaba, Sert
Mütefekkir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünür, Düşünücü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Elektronik Beyin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisayar
Ehlileşmiş Hayvan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evcil
İstihlak Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tüketmek
Kahvedan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cezve
Doğrudan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten, Hakikaten
Diyanet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinişleri, Dinselcilik, Din, Din İşleri, Dindarlık
Medya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Medya'nın eş anlamı yoktur, sözlük anlamı: İletişim ortamı, iletişim araçları, kitle iletişim araçlarının tümü.
Muvazene kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denge, Denkleşme, Denk Gelme
Harabelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Enkaz
Öncesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ezeli
Orospuluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fahişelik
Viyaklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağlamak, Çığırmak
Sesli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sait, Ünlü
Senkronizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşanlılık
Dudu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hanım, Papağan
Uzanım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Nitelik, Ölçü, Özellik
Plaket kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onurluk
İncimek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gücenmek, Kırılmak
Maksimal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azami, Maksimum
Sektör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Dal, Kesim, Kol
Rönesans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diriliş
Satıcılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayilik
Düşüncesince kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçin
Yısa Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.