Anayasa kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Esas, Esas Kanun, Konstitüsyon, Temel
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Seviyesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzeysiz, Bayağı
Kanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldanmak, Doymak, Kani Olmak, Yetinmek, Yutmak, İktifa Etmek
Muaheze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eleştiri
Açgözlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamahkâr, Doymaz, Haris, Hırslı, Açgöz, Gözü Aç
Özgülemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasretmek, Vermek
Boşlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhmal
İmdat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Medet, Yardım
Düzensiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Dağınık, Karışık, Perişan, Savruk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Onmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şifa Bulmak, İyileşmek
Deniz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çokluk, Kükremek, Su, Bahir, Derya
Karışıklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzensizlik, Kargaşa, Fesat, Fitne, İhtilal, Keşmekeş
Uzman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütehassıs, Bilirkişi, Kompetan, Eksper, Mahir
Kabir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sin, Mezar, Gömüt
Ahlaksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sefil, İffetsiz, Namussuz, Düşkün, Soysuz
Eskimek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak, Yaşlanmak, Yıpranmak
Sıkılgan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Utangaç, Çekingen
El Ulağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yamak, Yardımcı
Yaradılış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mizaç, Fıtrat, Damar, Hasiyet, Hilkat, Huy, Seciye, Tabiat, Tıynet, Cibilliyet
Mizan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölçü, Terazi, Sağlama
Ünite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birim
Mabude kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevgili, Tanrıça
Konum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Vaziyet, Yer, Pozisyon
Çalak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eline Ayağına Çabuk, Atik, Çevik
Zenne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
Hisseli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paylı
Farklandırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temyiz
Düğmelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İliklemek
Katot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksi Uç, Negatif Elektrot
Tazammun Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçermek
Çisemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çiselemek
Tepirlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elemek
Müjdesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muştusuz
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.