Mesai kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çalışma, Emek, İş
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Fedakârlık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vazgeçmek
Sıçanyolu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lağım Yolu, Yer Altı Yol
Banmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak
Deli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çılgın, Divane, Kaçık, Kuluduk, Mecnun, Düşkün, Coşkun, Azgın
Lüks kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Fazla, Gösteriş, Gösterişli, Şatafat
Âdeta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sanki, Hemen Hemen, Bayağı, Basbayağı, Neredeyse, Enikonu
Fazlalaşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çoğalma
İlmik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Bozkır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çöl, Düz, Step
Mülayim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uysal, Yumuşak, Huylu, Yumuşak, Ilımlı, Uygun
Milliyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulusallık, Tabiiyet
Mühür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Damga, Kaşe, Metal
Dil Kavgası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma
Kurtuluş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halas, Selamet, Necat
Diri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Sağ, Güçlü, Zinde
Yıprak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eski
Atmaca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sapan
Acemce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Farsça
Tahmin Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Ummak
Ahek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Badana
Merkür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arzıtilek, Utarit
Gururlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Övünmek, Kibirlenmek, Caka Satmak, Kasıntılanmak, Büyüklenmek, Kabarmak, Şişmek
Kabza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutak, Sap
Encam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelecek, Akıbet, Son, İşin Sonu
Mert kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Er, Erkek, Harbi, Yiğit, Sözünün Eri
Cingöz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıkgöz, Uyanık, Hiç Aldatılamayan
Narin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Nazik, Yepelek
Set kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bent, Grup, Kaş, Seki, Takım, Bağla, Sedir, Çıkıntı, Bölüm
Hodbin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bencil, Egoist
Asayiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güvenlik, Baysallık, Emniyet
İçin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diye, Göre, Hakkında, Karşı, Özgü
Murakabe Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denetlemek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.