Âdeta kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sanki, Hemen Hemen, Bayağı, Basbayağı, Neredeyse, Enikonu
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Bölgesel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahalli, Yöresel, Lehçe
Deva kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlaç, Çare, Em
Bindirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eklemek, Katmak
Sirrus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saçak Bulut
Kederlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzülmek, Tasalanmak
Satirik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yergisel
Abdesthane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayakyolu, Tuvalet
Meleke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeti, Yatkınlık, Yordam
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Bitki Bilimi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Botanik
Debdebeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli, Gösterişli
Ayıplamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kınamak
Bilindik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Malum, Bilinen
İltihaplı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yangılı
Sıla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gurbet, Vatan, Ulaşma, Kavuşma
Derli Toplu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Selikalı
İhtiyarlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kocamak, Yaşlanmak
Habis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Soysuz; Tehlikeli, Kötücül, Kötü
Ornatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerleştirmek, İkame Etmek
Sürüşken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaygan
Fesat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Arabozucu, Karışıklık, Hile, Kargaşalık, Kundak, Bozut
Teklifsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önerisiz, Laubali
Hoşgörülü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geniş, Müsamahakâr
Yazı Tahtası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kara Tahta
Muhtaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul, Fakir, Gereksinimli, Eksikli
Mesken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konut, Ev, Otru
Alçak Boylu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bodur
Kerki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Keser
Dokunmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ellemek, Batmak, Değinmek, Değmek, Dürtmek, Etkilemek, İlişmek, İlmek, Karıştırmak, Koymak, Sataşmak, Temas Etmek, Vurmak, Zarar Vermek
Obstrüksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önleme, Engelleme
Ralli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Otomobil Yarışı
Savurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaymak, Saçmak, Sallamak, İsraf Etmek, Dağıtmak, Söylemek, Fırlatmak, Dökmek, Boşuna Harcamak
Babaanne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nene, Nine
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.