Yıprak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Eski
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Sükûn kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Sükûnet, Dinme, Dinginlik, Devinimsizlik
Aristokrat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
Örgen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Organ, Uzuv
Saksı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Kafa
Hahiş Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakarmak
Kalmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Geçmek, Konaklamak, Konmak, Oturmak, Tutmak, Yaşamak, Yetinmek
Alçak Gönüllü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütevazı, Tevazulu, Tevazukâr
Tariz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İğneleme, Taşlama, Dokundurma, Taş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Yığın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kütle, Küme, Kitle, Sel, Tepe, Toplu, Birçok
Mutlaka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlikle, Kuşkusuz, Yüzde yüz, Behemehâl, Herhalde, Ne Olursa Olsun
Balkon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gezinti, Hayat
Yavaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hızlı Olmayan, Ağır, Asta, Alçak, Hafif
Temayüz Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sivrilmek
Işıldamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parıldamak, Şahlanmak
Sürsalmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üstüne Yürümek, Hücum Etmek
Cephe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taraf, Yan, Yön, Yüz, Alnaç, Alın
Homurtu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mırıltı
Hızma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küpe
Pürist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özleştirmen
Emin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tehlikesiz, Güvenilir, İnanılır, Emniyetli, Sakıncasız
Tüyo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kopya
Sütliman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sakin, Sakit, Gürültüsüz, Olaysız
Despot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorba, Müstebit, Tiran
İnamsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalleş
Sıkmaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kompresör, Mengene
Esirlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutsaklık, Esaret
Kavuşturmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolamak
Besi Suyu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öz su, Usare
Hap Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yemek, Yutmak
Caize kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bahşiş, Armağan, Azık
Koyulaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koyulmak
Eşarp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atkı, Baş Örtüsü
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.