Ayak ile ilgili bilgilere bakınız.
Online Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimleri Sözlüğü
İki veya daha fazla sanatkâr tarafından birlikte çalışarak yapılan eser.
Dağınık, ayrı ayrı; içinde değişik, eserlerden parçalar bulunan yazma eser.
Huruf-ı müteselsil ile ilgili bilgilere bakınız.
Eski yazmaların tezhipli olanları. Baştan sona tezhipli kitaplar yapıldığı gibi yalnız ilk, bazen ilk ve son yaprağı tezhipli kitaplar da vardır. Kuran'ların ilk iki, diğer yazma kitaplarınsa birinci sayfası çoğunlukla tezhipli olur.
Tezhip yapan bayan. Ezilmiş toz altınla birlikte sulu guvaj boya ile tezyinat yapan bayan sanatkâr.
Ezilmiş toz altınla birlikte sulu guvaj boya ile süsleme yapan sanatkâr. Tezhip yapan sanatkâr. Bunların çarşıları vardı. Müzehhipler arasında hattat olanlar bulunduğu gibi, birçoğu kullandığı boyayı da kendisi yapardı.
Her sanat erbabının kabili nâkil ufak bir çekmecesi vardır ki en kıymetli malzemesi ve âletleri orada saklı durur. Mezhhiplere ait olanlara müzehhip çekmecesi denir.
Suç işleyen, günahkâr. Ketebe ile ilgili bilgilere de bakınız.
Fazla nüshası bulunmayan yazma eser.
Eskiden boyalı resimlere, minyatürlere verilen ad. Yazma kitaplara renkli olarak yapılan süsleyici resimlere, minyatürlere nakış, yapanlara da nakkaş denilirdi. Buna tasvir ve şebih yazmak da denilirdi. Yapanlar nakkaş, musavvir, şebihnüvis adlarını alırdı.
Minyatür.
1- Bütün nakış yapan usta ve çırakların bir arada çalıştıkları odaya veya binaya derler. Bilhassa Topkapı Sarayındaki bu isimle anılır.
2- Nakış yapılan yer; resim atölyesi karşılığında kullanılmıştır. Fatih Sultan Mehmet, yeni sarayında bir saray nakışhânesi kurmuş ve başına da Özbek asıllı Baba Nakkaşı getirmişti. Lâle devrinde ise milli resim ve oymacılığımız üzerine albümler hazırlayan özel nakışhâneler bulunmaktadır.
Yazmalara minyatür ve tezhip yapan sanatkâr, özellikle kitaplara minekârî resim yapanlara denilmiştir.
Nakkaşlık İranlılar tarafından geliştirilmiştir. Şark nakkaşlarının başı üstad Bihzad'dır.
Mimar Koca Sinan asrında ve yanında yaşamış ve Tezkiretül Bünyan'ı yazmıştır. Kendisi Mimar Sinan yapısı binaların nakkaş başısı sayılmaktadır. O devirlerdeki eserlerde görülen nakışlar bu zatın olmakla meşhurdur. Topkapısında Ahmetpaşa Camii meksure tavanı. Takkeci camii nakışları bu zata izafe olunmaktadır.
Resim ve tezyinat yapan sanatkârların ve nakkaşların başı.
Ebru teknesinde kalıcı olmayan desenlerdir.
Yaldızla yapılan süslemelere verilen ad.
Su ve zamk ile karıştırılmış boyaların kâğıt üzerine sürülmesiyle yapılan resimlerdir. İranlıların gevaş tâbir ettikleri bir usûl ile yapılırdı. Bu usûlde boyalar şeffaf değildir, renklerin içinde beyaz vardır. Bunu da çoğunlukla beyaz veya altın bir astar zemin üstüne işlerler ve boyaları beyaz boya ile karıştırırlardı.
Eski kitaplıklarda denetleme işini yürüten kişi.