Eğitim Sitesi

Değil Mi... Şiiri

Değil Mi...

Ezelden beri sözün aslı özdür
Güneşi toprağa gömsen de közdür
Hamuru fırında pişiren maya değil mi
Özlemi bir yele atsan da
Ayrılığı icat eden aşk değil mi
Derinlerden daha derin var
Her zararda bir kar var
Suyu içsen de seli yabana atma
Çıraya alevi veren ateş değil mi
İnsan içinde insan var
Çaputtan türlü türlü urba olsa da
Güle rengi veren kök değil mi
Sokaklar bazen küser bu kente
Her şeyin bir sebebi var bilmem nerde
Şaraba kırmızıyı veren el değil mi
Açar karanlıkta Zühre yıldızı
Avuçlarımda düşlerin yer açar
Feleğe ne kadar ah etsen de
Yaşamı ölüme biçen bir soluk değil mi
Kalem kendini şah sanırsa
Mısrada heceyi yok sayma
Şiire söz veren harf değil mi
Gün gelir amansız bir dar´a düşersen
Alma kara cahilin fikrini
İnsanı kamil kılan akıl değil mi
Zamansız çiğler kanar ellerimde
Yarama tuz eken gülüşün olsa da
Yürekte zehrini döven
Saçındaki kara değil mi
Gözlerimdeki yaşı suyla yıkasan da
Aynaya fikir veren yüz değil mi
Buluta yağmuru gök çalar
Marifet fırçayı doğru tutmak
Gerçek tene kafeste sahip çıkmak
Sırrı ele veren dil değil mi
Çirkini kenara atıp güzele koşma
Yarımı tam yapan da yarım değil mi

Haydar Şahinbay

Haydar ŞAHİNBAY Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Haydar ŞAHİNBAY Şiirleri:

Başlıksız Babama

Büyümedi öldüğünde sana sevgim
Ekin oldum toprağın boranında, sisinde
Çılgınlığımın açmayan yüzünü, sol yanıma aldım
Hırçın kış sabahlarında,
Oynarken mezralarında ülkemin
Buz tutan gözlerimle,
Köy bırakan çocuklar oldum.
Büyümedim baba, büyümedim ben
Ölünce sen büyümedi sana sevgim de.
Değişen ne ki şimdi!
Kardeşim, annem ve çağım yine sefil.

Sen ölünce baba büyümedi sana sevgim.
Sen göçeli otuz yıl olmadı mı,
Memleketin çam kokulu rüzgarlarına.
Değişen; kıraç topraklardan aldığın,
Bir avuç buğday mı
Yoksa, sürgün çocukluğumun
Ağaran saçları mıydı değişen! ...
Alnımın terini Sivas´ın yeline teslim ettim baba
Yüreği yanık bir gül verdim ateşin suyuna.
Büyümedi baba büyümedi
Öldüğünde sana sevgim.
Ay altında kül oldu şimdi
Kayıp çoban türküleri
Puslu vagonların izbe köşelerinde.
Büyümedi sana sevgim,
Öldüğünden beri çiçeklerin büyümedi,
Bir de çocukların..

Haydar Şahinbay

Haydar ŞAHİNBAY

Sonrası

Sonra susmayı öğrendim
Ve alışmaya her şeye
Deli sözcükleri gömmeyi öğrendim
yüreğimin matemine
Kesmeyi cümleleri orta yerinden
En öfkeli anımda yutmayı heceleri
Küfrü ıslatmadan kurutmayı
Sessiz fısıltıları öğrendim
Rüzgarın denize esen boğumlarında
Gürültülü yalnızlıklarda,
kulaç atmayı öğrendim en okkalısından
Ve görmeden bilmeyi
Sona varmadan inmeyi öğrendim
Her kalabalıktan
Sustum yağmur yağdı
Sustum gece açtı yıldızlar
Ben yokluğunda avunmayı öğrendim
Yer çekimine inat
Düşürmeden göz yaşımı masaya
Ağlamayı öğrendim içeriden
Özlemeyi külünden tutuşturarak yangını
Yanmayı öğrendim bir daha ölmemek için
Bırakışlarını en sevdiklerimin
Ben bende sustum
Sustukça söz oldum ben bedende
Görmeden en büyük acıyı
Dünyanın bir yerinde
Acıya hiç demeyi öğrendim
Düşünce baş üstü bir tenhada
Salıncak kurmayı öğrendim beyaz kağıtlardan
Ve tutup parmaklarımdan umudu öğrendim
Avuçlarımda biriktirirken mektuplarını
Sonra üşümeyi
Ve uçan kuşlardan medet ummayı
İçimde dertleri istif ederken gülmeyi
Öğrendim işte her piçliği
Şiir yazmayı öğrendim
Yüklemsiz mısraları sıkarken yumruklarımda
Ve ben seni öğrendim
Ayrılırken bıraktığın ayak izlerini sevmeyi
Her yaradan bir merhem öğrendim bilmediğim

//h.şahinbay//

Haydar ŞAHİNBAY

Üçte Bir Gibi

Noktada zerre gibiyim
Nokta yetmiyor bana,
Noktada cümle gibiyim

Tarihte bir şiir gibiyim
Mısra kesmez dilimi
Şiirde başlık gibiyim

Zamansız yara gibiyim
Söz geçmez yar’a
Yar’da bir ölü gibiyim

Pervanede mum gibiyim
Mum dibine ışık vermez
Mumun Alev’i gibiyim

Denizde kum gibiyim
Kum suda solar
Kumu öven balık gibiyim

Her zararda bir kar gibiyim
Yağmur kara küser
Karda iz gibiyim

Aşkta iki göz gibiyim
Göz her doğruyu görmez
Işıkta bir kör gibiyim

Zülfünü tarayan kadın gibiyim
Kadına adam denmez
Kadında insan gibiyim

Bir nefeste ney gibiyim
Ney derdi körükler
Cihanda bir şey gibiyim

Suyu okuyan derviş gibiyim
Derviş abdaldır
Abdal’a ermiş gibiyim

Göklerde uçan kuş gibiyim
Alemden göç eder kuşlar
Kanatta bir öç gibiyim

Ağızda dolaşan dil gibiyim
Dil kötü söyler
Dilsiz lal gibiyim

Hak’ta bir kuyu gibiyim
Kuyu derin olur
Kuyuda delilsiz suç gibiyim

Ateşin harında kor gibiyim
Gönlü yakar kor
Korda kül gibiyim

Mahzende şarap gibiyim
Şarap deliye akıl verir
Kadehte ders gibiyim

Ellerde karnı tok gibiyim
Tok kıymet bilmez
Yoksul sofrasında aç gibiyim

Dağ başında yel gibiyim
Yel yüksekten eser
Alçakta sel gibiyim

Denizde bir ağ gibiyim
Ağ pusuda can alır
Ayakta bir bağ gibiyim

Başta bir fes gibiyim
Fes de bir dindir
Bende herkes gibiyim

Kafeste ten gibiyim
Tende can vardır
Ben canda sen gibiyim

//Haydar Şahinbay//

Haydar ŞAHİNBAY

Değil Mi... Şiiri