Eğitim Sitesi

Başlıksız Babama Şiiri

Başlıksız Babama

Büyümedi öldüğünde sana sevgim
Ekin oldum toprağın boranında, sisinde
Çılgınlığımın açmayan yüzünü, sol yanıma aldım
Hırçın kış sabahlarında,
Oynarken mezralarında ülkemin
Buz tutan gözlerimle,
Köy bırakan çocuklar oldum.
Büyümedim baba, büyümedim ben
Ölünce sen büyümedi sana sevgim de.
Değişen ne ki şimdi!
Kardeşim, annem ve çağım yine sefil.

Sen ölünce baba büyümedi sana sevgim.
Sen göçeli otuz yıl olmadı mı,
Memleketin çam kokulu rüzgarlarına.
Değişen; kıraç topraklardan aldığın,
Bir avuç buğday mı
Yoksa, sürgün çocukluğumun
Ağaran saçları mıydı değişen! ...
Alnımın terini Sivas´ın yeline teslim ettim baba
Yüreği yanık bir gül verdim ateşin suyuna.
Büyümedi baba büyümedi
Öldüğünde sana sevgim.
Ay altında kül oldu şimdi
Kayıp çoban türküleri
Puslu vagonların izbe köşelerinde.
Büyümedi sana sevgim,
Öldüğünden beri çiçeklerin büyümedi,
Bir de çocukların..

Haydar Şahinbay

Haydar ŞAHİNBAY Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Haydar ŞAHİNBAY Şiirleri:

Değil Mi...

Ezelden beri sözün aslı özdür
Güneşi toprağa gömsen de közdür
Hamuru fırında pişiren maya değil mi
Özlemi bir yele atsan da
Ayrılığı icat eden aşk değil mi
Derinlerden daha derin var
Her zararda bir kar var
Suyu içsen de seli yabana atma
Çıraya alevi veren ateş değil mi
İnsan içinde insan var
Çaputtan türlü türlü urba olsa da
Güle rengi veren kök değil mi
Sokaklar bazen küser bu kente
Her şeyin bir sebebi var bilmem nerde
Şaraba kırmızıyı veren el değil mi
Açar karanlıkta Zühre yıldızı
Avuçlarımda düşlerin yer açar
Feleğe ne kadar ah etsen de
Yaşamı ölüme biçen bir soluk değil mi
Kalem kendini şah sanırsa
Mısrada heceyi yok sayma
Şiire söz veren harf değil mi
Gün gelir amansız bir dar´a düşersen
Alma kara cahilin fikrini
İnsanı kamil kılan akıl değil mi
Zamansız çiğler kanar ellerimde
Yarama tuz eken gülüşün olsa da
Yürekte zehrini döven
Saçındaki kara değil mi
Gözlerimdeki yaşı suyla yıkasan da
Aynaya fikir veren yüz değil mi
Buluta yağmuru gök çalar
Marifet fırçayı doğru tutmak
Gerçek tene kafeste sahip çıkmak
Sırrı ele veren dil değil mi
Çirkini kenara atıp güzele koşma
Yarımı tam yapan da yarım değil mi

Haydar Şahinbay

Haydar ŞAHİNBAY

Hâl

Dönen çarkın orta çentiğinde durum
Milyon kilometrede sesini unuttum
Ruhun salaş vaktinde nefsi emmare
Aklın yedi kat dibinde kendimi buldum
Sarih gecenin mundarında bir evham
Sıska sunakların kambur şırıltısı hâl
İpince ıslaklığında sağanak yağmurun
Koşarken tepetaklak baştan aşağı yundum
Evrenin düşlerinde her umudun
Yazı kışa yastık yapıp kaldırımlarda uyudum
İlk akşamdan kendime bir masal yaptım uyudum
Gözlerini izinsiz, gözlerime uydurdum
Hâl;
Griden mayiye meydan okuyan duvar
Sabahın beşinde aklından zoru olan ahval
Şarabın deminde ateşten köz alan yar
İklimsiz mevsimleri semaya katıp susar
Hâl;
Sana varış
Baş dönmesi kadehte eski bir kırık
Belki hasta
Belki üstü başı yama
Yara bere avuç içlerinde saklanan
Tercümesi kimsesiz yalnızlığın gülüşle
Ve terbiyesi beklemenin
Sabır taşında meczup arafat
Yokluğun sıfırında üşüyen yürek
Hâl;
Halsizliği her hâlin son durakta
Hâl üç harf
Aşk gibi hâl
Şık...

//h.şahinbay//

Haydar ŞAHİNBAY

Biraz

Biraz susmak lazım biraz ölmek
Yaraya tuz atmak ayrılmak biraz sevgiliden
Tek başına ıslanmak yağmurlarda
Ve selama durmak bulutlara
Güvercinlere yem dökmek
Su vermek kedilere
Denizlere kıyı olmak gerek biraz
Gülde kırmızı nilüferde mavi
Yedi gün yedi kez öpmek ebem kuşağını
Bir çınarın gövdesine çizmek gözlerini
Boynuma kollarını sarmak
Dumanında yakmak gemileri
İsimsiz şiirlere çakmak imzayı
Biraz delirmek gerek
Yanaklarına nokta koymak mısralarda
Aşkını bir bıçağın kınına
Mektubu kirpiklerinin ucuna
Yazmak gerek biraz
Ömrümden ömür kapından nefes çalmak biraz
Tutup avuçlarından umudu
Sürmek gerek gözlerime
Yastık yorgan yapmak saçlarını
Sürmek gerek düşlerime
Biraz susmak biraz ölmek lazım

Haydar Şahinbay

Haydar ŞAHİNBAY

Başlıksız Babama Şiiri