gölgelemek kelimesinin mecaz anlamı

gölgelemek kelimesinin mecaz anlamı:
Bir kimsenin veya bir şeyin değerini azaltmak, sönüklük getirmek.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

yoğun kelimesinin mecaz anlamı 1. Artmış, çoğalmış bir durumda olan. 2. Dolu, sıkı, sıkışık, çok. 3. Şişman, iri, tombul.

bakmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Beslemek, geçindirmek. 2. Gözetlemek, ilgilenmek. 3. Anlamak, farkına varmak.

paralel kelimesinin mecaz anlamı Aynı zaman içinde gelişen veya aynı özellikleri gösteren (olay, düşünce vb.).

kriz kelimesinin mecaz anlamı Bir toplumun, bir kuruluşun veya bir kimsenin yaşamında görülen güç dönem, bunalım, buhran.

mahsul kelimesinin mecaz anlamı Ortaya çıkan, elde edilen şey.

can kelimesinin mecaz anlamı Çok içten ve sevimli, şirin.

yara kelimesinin mecaz anlamı Dert, üzüntü, acı.

meyve kelimesinin mecaz anlamı Ürün, sonuç, kâr.

barınmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Çevresiyle uyumlu, dirlik içinde yaşamak. 2. Soyut kavram bir yerde etkili olmak, gelişecek ortamı bulmak.

fellah kelimesinin mecaz anlamı Kara derili.

açı kelimesinin mecaz anlamı Bakış, görüş, anlayış biçimi.

yumurta kelimesinin mecaz anlamı Erkeklik bezi, erbezi.

gebe kalmak kelimesinin mecaz anlamı Minnet altında kalmak.

omuzlamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Destek vermek. 2. Bir iş veya görevi yüklenmek, sorumluluk almak.

kulübe kelimesinin mecaz anlamı Alçak gönüllülük göstermek amacıyla "ev" anlamında kullanılan bir söz.

güdük kelimesinin mecaz anlamı Yetersiz, sonuç vermemiş durumda olmak.

kopmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Birdenbire gürültülü veya tehlikeli olaylar birdenbire başlamak veya ortaya çıkmak. 2. Bütün ilişkileri kesilip büsbütün ayrılmak veya uzaklaşmak. 3. Kurtulmak. 4. Çok ağrımak.

net kelimesinin mecaz anlamı Açık seçik olan, anlaşılmaz yanı bulunmayan.

ırgalamak kelimesinin mecaz anlamı İlgilendirmek.

sütliman kelimesinin mecaz anlamı Gürültüsüz ve olaysız.

halife kelimesinin mecaz anlamı Çok iyi yetişmiş, eğitilmiş kimse.

ters kelimesinin mecaz anlamı 1. Uygun olmayan, elverişsiz, münasebetsiz. 2. Gönül ve cesaret kırıcı, huysuz, sert. 3. Bir şeyin aksi, karşıtı.

aymak kelimesinin mecaz anlamı Gerçeği anlamak.

dinamik kelimesinin mecaz anlamı Canlı, etkin, hareketli.

sömürmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir yerin zenginlik kaynaklarını kimseye sormadan ve ilgililere danışmadan eline alıp onlardan geniş ölçüde yararlanmak. 2. Bir kimseden ya da bir şeyden haksız ve sürekli çıkarlar sağlamak.

örtmek kelimesinin mecaz anlamı Kötü bir durumu belli etmemek, gizlemek, saklamak.

katıksız kelimesinin mecaz anlamı 1. Belli bir yerden, belli bir soydan gelen. 2. Niteliği başka hiçbir etkiyle bozulmamış olan, tam.

maytap kelimesinin mecaz anlamı "Eğlenmek, alay etmek" anlamında, "maytap geçmek" biçiminde kullanılır.

suni kelimesinin mecaz anlamı Yapmacık, eğreti.

hoca kelimesinin mecaz anlamı Akıl öğreten, öğüt veren kimse.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü