kulübe kelimesinin mecaz anlamı

kulübe kelimesinin mecaz anlamı:
Alçak gönüllülük göstermek amacıyla "ev" anlamında kullanılan bir söz.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

çatı kelimesinin mecaz anlamı 1. Barınılan, sığınılan yer. 2. Belli bir amaca yönelik kimselerin oluşturduğu birlik.

yaratmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Zekâ, düşünce ve hayal gücünden yararlanarak o zamana kadar görülmeyen yeni bir şey ortaya koymak, yapmak. 2. Bir şeyin olmasına, ortaya çıkmasına yol açmak, sebep olmak.

kulvar kelimesinin mecaz anlamı İçinde bulunduğu veya ilgili olduğu alan.

yataklık kelimesinin mecaz anlamı (Yataklık etmek) Suçluları barındırmak ve onlara yardım etmek.

saldırmak kelimesinin mecaz anlamı Yıkıcı ve sert eleştiriler yapmak.

piston kelimesinin mecaz anlamı Arka, iltimas.

berhava olmak kelimesinin mecaz anlamı Boşa gitmek.

kurtlu kelimesinin mecaz anlamı İçinde kurtla kaynaşmış gibi yerinde rahat duramayan çocuk.

kurcalamak kelimesinin mecaz anlamı Ele alınması hoş karşılanmayan bir konuyu ele almak.

derman kelimesinin mecaz anlamı Çıkar yol, çare.

örümceklenmek kelimesinin mecaz anlamı Ateşli hastalıklarda göz, ağız gibi yerler kurumuş salgılarla perdelenir gibi olmak.

handikap kelimesinin mecaz anlamı Elverişsiz durum, engel.

istifçilik kelimesinin mecaz anlamı İleride bulunmayacağı veya pahalanacağı düşüncesiyle gereğinden artık mal yığarak piyasada sıkıntıya yol açma suçu.

kırılma kelimesinin mecaz anlamı Yürürken salınma, nazlı yürüyüş.

çökmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Sarsılıp dinçliğini yitirmek. 2. Son bulmak, yıkılıp dağılmak. 3. Yoğun bir biçimde duymak.

saparta kelimesinin mecaz anlamı Azar, tersleme.

antika kelimesinin mecaz anlamı 1. Kendine özgü, her zaman rastlanamayacak kadar şaşırtıcı, olağana aykırı; acayip, garip, tuhaf. 2. Artık modası geçmiş olan, oldukça eski.

diklenmek kelimesinin mecaz anlamı Birine karşı ters bir davranışta bulunmak, karşı gelmek, kafa tutmak.

mizansen kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyi, bir durumu olduğundan değişik göstermek amacıyla hazırlanan düzen.

ılıkmak kelimesinin mecaz anlamı Birine ısınmak.

zavallı kelimesinin mecaz anlamı Eksin, aciz, elinden bir şey gelmeyen.

yörüksek kelimesinin mecaz anlamı 1. Üstün aşamalı. 2. Erdemli. 3. Güçlü, yeğin.

komprime kelimesinin mecaz anlamı Bir konuyla ilgili olarak derinliği olmayan kalıplaşmış bilgi.

sayıklamak kelimesinin mecaz anlamı İstediği, özlediği bir şeyden sürekli söz etmek.

kazak kelimesinin mecaz anlamı Karısına söz geçirebilen, dediğini yaptırabilen erkek, kılıbık karşıtı.

alaşağı etmek kelimesinin mecaz anlamı Kötülemek, değersiz göstermek.

çözülmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir bütün, onu oluşturarak parçalar arasındaki bağın ortadan kalkarak dağılması, birliğini beraberliğini yitirmesi, dağılmak, parçalanmak. 2. Gevşemek, güçsüz kalmak.

fethetmek kelimesinin mecaz anlamı Herkesin takdirini, övgüsünü kazanıp kendine hayran bırakmak.

kıskanmak kelimesinin mecaz anlamı Yerinde olmayı istemek, imrenmek.

hukuk kelimesinin mecaz anlamı Ahbaplık, dostluk.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü