Geciktirmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Savsaklamak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Hastalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dert, İllet, Tutku
İcap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerek, Lüzum, Zaruret, Gereklik, İster
Dört Kaşlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bıyığı Yeni Terleyen
Muhtariyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özerklik, Otonomi
Sabahçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gündüzcü
Görüşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sohbet, Konuşma, Musahabe, Mülakat, Müzakere, Temas, Ziyaret
Hayıflanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acınmak, Üzülmek, Esef Etmek
Mecra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yatak, Akak, Suyolu, Suyolu Atağı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Çommak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ezmek, Hezimete Uğratmak, Sindirmek, Yenmek
Fent kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hile, Düzen
Trafik Polisi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yol Sakçısı
Zecren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorla, Zorlayarak
Mısdak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölçüt
Mikro kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mini, Dar
Ruhsal Çöküntü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bunalım
Briz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meltem
Simil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bacı, Hemşire, Kız Kardeş
Denetlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak, Teftiş Etmek, Murakabe Etmek, Kontrol Etmek
Mezeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Komik
Cağ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Banyo
Cihet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Semt, Taraf, Yan, Yön
Toygan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğan
Olanaklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabil, Mümkün, Olabilen, Olabilir
Duyum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duyu, İstihbarat, İzlenim, İhsas
Özerk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız, Muhtar, Muhtariyetlik, Otonom
Yakıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şikâyet
Belirtik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Belli, Sarih
İkicanlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gebe, Yüklü, Hamile
Ateşlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutuşturmak, Kışkırtmak, Yakmak
İrticacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerici
Civan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Körpe, Genç
Hâsıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oluşma, Ürün, Verim, Olmuş, Ortaya Çıkmış
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.