Ekstre kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Özet, Özüt, Öz
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Zıddına kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı
Sulanmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Islak
Katil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öldürme; Cani; Öldürücü, Ölüme Neden Olan
Mahfi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Saklanmış
Fingir Fingir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oynak
Baş Örtüsü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşarp
Üretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oluşturmak, Yaratmak, Meydana Getirmek, Öndürmek, Çıkarmak, Yapmak
Kaplaştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paketlemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Boşu Boşuna kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna
Velespit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bisiklet
Etki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, El, Hasiyet, Hüküm, Tesir, Yardım
Katışıksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Halis, Has, Saf, Som
Evet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beli, Efendim, Oldu, Olur, Peki, Tamam, Ya
Başmuharrir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başyazar
Anane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelenek, Örf
Savruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağınık, Dikkatsiz, Düzensiz
Taşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azmak, Kükremek
Asayiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güvenlik, Baysallık, Emniyet
Vazifesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görevsiz
Müsadif Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rastlamak
Cingelek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırcık
Engebeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arızalı
Batış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gurup
Kendi Kendine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kendiliğinden
İpek Böceği kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Barama Kurdu
Esenleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vedalaşmak
Serpmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Ekmek, Saçmak, Sepmek, Vermek
Ebat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Boyutlar, Mikyas, Ölçü
Münazaa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Düşmanlık, Kavga, Münakaşa
Oya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tentene, Dantel
Unsur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eleman, İlke, Unsur, Faktör, Öğe, Uzuv
Ahali kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk, Halk, El, Nüfus
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.