Asayiş kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Güvenlik, Baysallık, Emniyet
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
İster kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerek, İcap, Lüzum
Kaziye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önerme
Namahrem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı El, Yabancı
Söylenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Çıkışmak, Eleştirmek, Sızlanmak, Yakınmak
Müstemleke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sömürge, Tekel
Tefviz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhale
Cehre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İğ, Pamuk
Peşin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öndül, Önce, Önceden, Önden
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kınamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayıplamak, Takbih Etmek
Müellif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazar, Eser Sahibi
Mecburiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yükümlülük, Zorunluluk, Gereklik, Zor
Tarafından kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamanından, Aracılığıyla, Türünden, Çeşidinden
Efsuncu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üfürükçü
İka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapma
Örgüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teşkilat, Teşekkül, Uyuşma
Beyazlatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağartmak, Temizlemek
Boyun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dal, Sorumluluk, Üzeri
Cerbezeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dilli, Girgin
Nida kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağrı; Haykırış; Ünlem
Yülümek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tıraş Etmek
Temkinsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakınımsız
Söz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Güfte, Kelam, Kelime, Laf, Lafız, Lakırdı, Lakırtı, Lügat, Nazire, Nutuk, Söylenti, Sözcük
Zıpzıp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilye
Yekûn kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplam, Tutar
Duygusal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, Hissi, Birey, Romantik
Moren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşlaşma
Renksiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soluk
Edepsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şirret, Terbiyesiz, Sıkılmaz, Ahlaksız, Densiz
Isırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalamak, Dişlemek, Yemek
Savurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaymak, Saçmak, Sallamak, İsraf Etmek, Dağıtmak, Söylemek, Fırlatmak, Dökmek, Boşuna Harcamak
Fiyonk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kelebek
Mücella kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parlak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.