Fingir Fingir kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Oynak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Çevirici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar, Dilmaç, Tercüman, Mütercim, Komütatör
Flaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözde, Ünlü
Sakınmaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Pek, Pervasız, Cesur, Yürekli
Şakketmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak, Yarmak
Faikiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yükseklik
Kaymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnmek, Kurtulmak, Sürüşmek
İyimser kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nikbin
Nezarethane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözetimlik, Nezaret
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Şakacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nüktedan
Not Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaydetmek
Rehine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girev, Tutak
Tesirli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etkili, Dokunaklı, Geçişli
Önlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılamak, Takaddüm Etmek
Obstrüksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önleme, Engelleme
Menopoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Âdetten Kesilme, Yaş Dönümü, Âdetgörmezlik
Askat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ecza, Bölen
Gün Batısı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batı
Yenilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tazelik, Teceddüt, Yenileşim, Haber
Palamar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoma
Vesait kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşıt, Araçlar
Usanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bezmek, Bıkmak, Kanıksamak, Yılmak
Süst kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşuk
Olumlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İcap
Hazmetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sindirmek, Dayanmak, Katlanmak, Sabretmek
Zarif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nazik, İnce, Hoş, Albenili
Tutarlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dengeli, Çelişmesiz, Orta, Sabit, Uygun, İnsicamlı
İlham Almak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esinlenmek
Tedvir Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, Yönetmek
Ateşkes kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bırakışma, Mütareke
Yatıştırıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yatıştıran, Sakinleştiren, Müsekkin, Trankilizan
Tutuklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hapsetmek, Tutmak
İhtisas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzmanlık, Branş, Dal, Duygu
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.