Cankurtaran kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ambulans
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Gerçekten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Doğrudan, Fiilen, Hakikat, Hakikaten, Nitekim, Sahi, Sahiden, Yakinen
Tura kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tuğra
Tiran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Gaddar
Zeval kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabahat, Öğle, Sorumluluk, Suç, Bozulma, Yıkım, Son, Düşkünlük, Yok Olma, Yok Edilme
Yükseklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İrtifa, Yükselti
Kils kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kireçtaşı
Müdür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yöneten, Yönetici, İdareci, Başöğretmen, Yönetmen
Suizan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuşku
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Havai kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Değersiz, Uçarı, Uçan, Hoppa
Fotoğraf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kılık, Resim, Suret, Yaçın
Yenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Galibiyet
Eğretileme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstiare
Geçmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dün, Evvel, Geri, Mazi
Arlanmaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz
Hüda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanrı, Allah, Çalap
Müstehase kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fosil
Meşgul Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak
Noksan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksik, Eksiklik, Kusur, Natamam, Yarım
Yeğen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bacı Oğlu, Kardeş Oğlu
Çiy kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şebnem
Fehmetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Kavramak
Eşeysel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cinsel
Koltuklama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kompliman
İhtiyarlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlılık, Güçsüzlük, Zayıflık
Örgütlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teşkil Etmek
Sınırlandırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlamak
Sırat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yol, Keçi Yolu
Sübut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekleşme, Kanıtlama, Tanıtlanma, Meydana Çıkma
Umulmayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şaşmak
İş Bıraktırımı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lokavt
Havali kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Dolayı, Bölge, Yöre
Müdavim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gedikli, Sürekçi, Devam Eden, Ulayı Giden, Ulaylı
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.